Öz
İskoç oyun yazarı Stef Smith'in Human Animals (İnsan Hayvanlar) (2016) adlı oyunu, Londra'daki tüm hayvanları doğal ortamlarında ticari şantiyeler inşa etmek gibi pragmatik bir arayışla yok eden bir hükümetin kurgusal hikayesini anlatır. Son zamanlardaki düşünce eğilimleriyle uyumlu olarak, dramatik metinler, insan ve insan olmayan hayvanlar arasındaki ilişkinin farklı doğalarıyla daha fazla ilgilenmektedir. Bu doğrultuda, hayvan çalışmaları, Smith'in oyununun analizinde odak noktasını oluşturur. Hayvan çalışmaları, insanlarla hayvanlar arasındaki ve farklı statüdeki hayvanlar arasındaki bağlantıları dikkate alarak, edebiyat eserlerinde insanmerkezcilik ve türcülük kavramlarını sorunsallaştırmayı mümkün kılar. Bu çalışma, örnek bir eser olarak Stef Smith'in Human Animals oyununu geleneksel insan-hayvan ayrımına vurgu yaparak, kritik hayvan çalışmaları perspektiflerini kullanarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Makale, bu bağlamda, insan-merkezciliğin etkisini, insanlığın kâr ve kişisel çıkar uğruna tüm insan olmayan varlıkları ortadan kaldırmaya yönelik kötü planlarını örnekleyen bir olay aracılığıyla ortaya koymaktadır. Stef Smith, farklı bakış açılarına sahip karakterler aracılığıyla insanlığın insan merkezci doğasını dışa vurmaktadır. Smith’in bu distopik kurgusu sadece insan merkezci düşünce şeklini eleştirmekle kalmayıp, insanlığın tür ayrımcılığına yönelik eğilimlerini de yansıtmaktadır.