Throughout the history of mankind, people have been forced to leave the lands where they live for various reasons and migrate to the geographies where different societies live. But these people who migrate to different geographies are not always welcomed the same way and may be given different ways of reacting to them. Immigrants can be perceived differently according to different variables such as place, time and who they are. In this case, it is seen that media tools play a big role due to the different representations and discourses it produces. The media has a great guiding influence on the perception of what migration and migrants mean from the point of view of society and their impact on the future from the point of view of society. From this point of view, different perceptual discourses can be spread about various immigrant groups, especially through new media tools, and social perspectives can be affected. In the scope of this study, it will be aimed to examine in a comparative way how Syrian and Ukrainian refugees, two groups of refugees who are forced to migrate to different states from the lands where they live for similar reasons today using Van Dijk's analysis of critical discourse, are reflected in the digital press publications of Germany, which is one of the most emigrated states in a one-month period from the periods when they migrate intensively. In this direction, the primary purpose of this study is to compare the way the German press handles the news about two refugee groups in different structures and how they produce discourse. At the end of the study, it was concluded that the German press is closer to Ukrainian refugees with more constructive and positive words than to Syrian refugees.
İnsanlık tarihi boyunca insanlar çeşitli sebeplerden dolayı yaşadıkları toprakları bırakıp farklı toplumların yaşadıkları coğrafyalara göç etmek zorunda kalmıştır. Fakat farklı coğrafyalara göçen bu insanlar yer, zaman ve kim oldukları gibi farklı değişkenlere göre gittikleri toplumlardaki yerleşik kişiler tarafından farklı algılanabilmektedirler. Bu durumda ortaya çıkan farklı temsil ve söylemlerde medya araçlarının büyük rol oynadığı görülmektedir. Medya, göç ve göçmenlerin toplum açısından ne ifade ettiği ve gelecekle ilgili etkilerinin algılanması hususunda toplum açısından büyük bir yönlendirici etkiye sahiptir. Bu açıdan çeşitli göçmen grupları hakkında özellikle yeni medya araçları vasıtasıyla farklı algısal söylemler yayılabilmekte ve toplumsal bakış açıları etkilenebilmektedir. Bu çalışma kapsamında, günümüzde benzer nedenlerle kendi topraklarından farklı ülkelere göç etmek zorunda kalan Suriyeli ve Ukraynalı mültecilerin yoğun olarak göç ettikleri dönemlerden bir aylık süre boyunca en çok göç ettikleri ülkelerden biri olan Almanya'nın dijital medya yayınlarına nasıl yansıdığı, Van Dijk'in eleştirel söylem analizi kullanılarak karşılaştırmalı bir şekilde incelenmiştir. Bu doğrultuda Alman basınının farklı yapılardaki iki mülteci grubu hakkındaki haberleri ne şekilde ele aldıkları ve ne şekilde söylem ürettiklerini karşılaştırmak bu çalışmanın birincil amacını oluşturmaktadır. Yakın tarihlerde gerçekleşen iki farklı kitlesel göçün karşılanmasındaki farklı tepkileri inceleyen bu çalışmanın, literatürdeki eksikliğin tamamlanmasına katkıda bulunması beklenmektedir. Çalışmanın sonucunda Alman basınının Ukraynalı mültecilere Suriyeli mültecilerden farklı olarak daha yapıcı ve pozitif söylemler ile yaklaşıldığı sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç Sosyolojisi, Göç, Etnisite ve Çok Kültürlülük Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |