Küresel pazar konumlarını güçlendirmek isteyen ülkeler, hub havalimanları kurarak havayolları için noktadan noktaya uçuş sistemine yeni bir alternatif sunmaktadırlar. Artan uluslararası ticaret hacmi, nüfus ve refah seviyesi, uygulanan ölçek ekonomisi sayesinde düşen maliyetler, yolcuların zamanlarını daha bilinçli, etkin, verimli kullanma istekleri ve bunun yanında hub stratejisinin kullanımı sektörün büyümesini sağlarken diğer taraftan kar marjlarının düşmesi ve rekabetin şiddetinin artmasına neden olmaktadır. Sektörde oluşan uluslararası rekabetle baş edebilmek için strateji arayışlarında ön plana çıkan hub havalimanları, sadece ulaşım merkezleri olarak değil, aynı zamanda kentsel gelişim için odak noktaları haline gelmeye başlamıştır. Majör hub Atatürk Havalimanı’nın ticari yolcu trafiğinin, dünyanın 350 noktasına 150 havayolu hedefi ile açılan yeni kapısı İstanbul Havalimanı’na başarılı bir şekilde taşınması bölgede hub ve beraberinde hava kent dönemini başlatmıştır. Yeni bir fenomen olarak hava kentlerin kısa zamanda iş ve yaşam alanlarını şekillendiren bir ekosistem oluşturması beklenmektedir. Bu çalışmanın amacı, yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, deregülasyon sonrası hız kazanan, hava taşımacılığında merkez ve ona bağlı rotaların büyümesinde hâkim bir iş modeli olarak kullanılan hub sistemini açıklayarak teorik bir çerçeve sunmaktır. Ayrıca araştırmacılara, hub sisteminin süreç içerisinde oluşturacağı hava kent kavramını çalışabilmeleri için bir başlangıç noktası, temel oluşturmaktır.
Hub havalimanları Havacılık İş Modeli Büyüme Stratejileri Aerotropolis Hava Kent İstanbul Havalimanı
Countries seek to strengthen their global market position by creating hub options and designate hubs for airlines as an alternative to the point-to-point flight system. This strategy leads growth on the aviation industry and decrease in profit margins while increasing the intensity of market competition. To cope with this competition, in addition to their role in being transportation centers, the hub model becomes a focus for urban development as well. This creates a new aviation business model and also a new business ecosystem. In this sense, hub airports, the places where airline headquarters and administrative offices located to execute their flights are the distribution points in the commercial air transport network. They allow airlines use their aircraft more and offer more flight routes and price alternatives for the passengers. One of the most recent projects, a remarkable one for the aviation industry is the “legendary relocation” of mega hub Atatürk Airport to Istanbul Airport. The new hub and spoke- process-transfer airport is expected to serve flights over 350 destinations for 150 airlines. It is located in the center of traffic as being a gate that connects the world. The hub system emerged in the second half of the century, accelerating after deregulation used as a dominant business model in the growth of air transport centers with the connected routes. The purpose of this paper is to provide a theoretical framework for the hub system. The study also aimed to be a starting point and a basis for researchers to study on the concept of aerotropolis, air cities which the hub system will create in the process.
Hub Airports Aviation Business Model Growth Strategies Aerotropolis Air City İstanbul Airport
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 23 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |