Türkiye’nin cumhuriyet yönetimi altında izlediği dış politikanın değişmeyen temel özelliklerinden biri de “Batı’ya yönelik olması”dır.Hal böyle olmakla birlikte, son on yıl içerisinde Türkiye’nin önüne bir “Avrasya seçeneği” gelip dayanmıştır. Türkiye yetmiş yıllık “reddiye”nin ardından, bağımsızlıklarını kazanmalarını izleyen yıllarda özellikle Orta Asya ve güney Kafkasya devletleriyle ilişkilerini geliştirmeye (iyi ilişkiler kurmaya) çabalamıştır. On yıllık çaba on yıllık başarısızlık olarak değerlendirilebilir. Bunda, politika belirleme/uygulama sürecinde devletin ve onun politikasını yürütmesi beklenen Dışişleri Bakanlığı’nın etkisiz kalması ile bu boşluğu kendilerini “büyük ağabey” yerine koyan aşırı ulusçularla, “ümmeti kucaklama sevdası”na düşen köktendincilerin etkisi önemli etkenler olmuştur. Başarısızlıkta bölgeden ve uluslararası ortamdan kaynaklanan nedenler de rol oynamıştır. İkinci on yılda Türkiye bölgeye yönelik politikalarında başarı sağlamak için bu etkenleri saptamalı, bölge ülkeleri ve özellikle de Rusya Federasyonu ile işbirliğine yönelmelidir.
One of the constant fundamental principles of Turkish foreign policy during the republican era has been its "Western orientation". In spite of this fact Turkey faced an "Eurasian alternative" in this last decade. Turkey, after negligence for 70 years, has tried to develop (to have friendly relations) with Central Asian and southern Caucasian states after they had acquired independence. The attempt of the last ten years can be called as failure of the last ten years. Since the State and the Ministry of Foreign Affairs remained ineffective in the process of determining policy and implementing it, this vacuum was filled by extreme nationalists who are inclined to see themselves as "big brother" and also by religious fundamentalists. Moreover, reasons stemming from the region and international environment played a role in the failure of Turkish politics as well. In the second decade Turkey should determine the related factors and head toward to cooperate with regional countries and Russia in order to become successful in the region.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Diğer ID | JA55PU59KA |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 2 Sayı: 5 |