Bu çalışmada, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD-Japonya güvenlik ilişkilerinin oluşumu, gelişimi ve sonuçları değerlendirilmektedir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan itibaren ABD-Japonya güvenlik perspektifi çerçevesinde gelişen ilişkiler her iki ülkeye de çok önemli faydalar sağlamıştır. Japonya hem nükleer hem de konvansiyonel silahlarla yapılacak dış saldırılardan korunabilmek amacıyla ABD'nin koruma şemsiyesine güvenmektedir. Güvenlik antlaşmasının şartları dahilinde, Japonya bu korumayı ABD'den almakta ve karşılığında kendi topraklarında Amerikan güçlerine askeri üsler tesis etmektedir. Bu bağlamda, Japonya savunmasına nispeten daha az enerji harcayarak ekonomisini yeniden inşa edebilmek kabiliyetine sahip olabilmiştir. Fakat Soğuk Savaş sonrası değişen global tehditler çerçevesinde Tokyo ve Washington, güvenlik gereksinimlerini yeniden değerlendirmeye başlamışlardır.
This study examines the formation, evolution and consequences of the US-Japan post-war
security relations. Since the end of World War n the close US-Japan security relationship has
benefited both nations. Japan relies on the US for protection from outside attacks by either
conventional or nuclear forces. In turn, under the terms of the security treaty, Tokyo lends
military bases on Japanese soil to American forces. In this context, Japan has been able to
concentrate on rebuilding its economy with relatively little concern for its own defense. But both
Tokyo and Washington have begun to reassess their security requirements in view of changing
global threats in the post-cold war era
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Diğer ID | JA98UC49GR |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 1 Sayı: 4 |