Kant ve Clausewitz, hem Aydınlanma felsefesinden hem de Aydınlanma'ya eleştirel bakan görüşlerden etkilenmiş iki büyük düşünür olarak, çağdaş Uluslararası İlişkiler teorisini etkilemeye devam etmektedirler. Kant, liberallere; Clausewitz ise, Realistlere esin kaynağı olmaktadır. Fakat her iki düşünür de çoğu zaman yüzeysel bir şekilde yorumlanmakta ve zıt kutuplar gibi ele alınmaktadır. Oysa, her iki düşünür arasında önemli ortak noktalar vardır. Kant'ın “Ebedi Barış”ı ve Clausewitz'in “Mutlak Savaş”ı, gerçekleşmeleri mümkün olmayan birer idea'dır. Son tahlilde buluştukları nokta, belli bir ahlaki mükellefiyet telkin eden ve makuliyet içeren siyaset ile şiddetin sınırlandırılmasıdır; başka bir deyişle, “Güvenlik İkilemi”nin yönetilmesidir.
Kant and Clausewitz, the two great authors of the Enlightenment as well as
of the Counter-Enlightenment, still play an important role in the theory of International
Relations. The former continues to inspire Liberals and the latter
Realists. Both authors, however, have often been subject to superficial interpretations;
and they are regarded as representing two diametrically opposed
schools of thought. Yet, they have a significant shared sphere of reasoning
and conceptualization. Kant's "Perpetual Peace" and Clausewitz's "Absolute
War" are abstractions, purely unattainable ideals, which make theorizing possible.
In the final analysis, both authors meet in an attempt to reconcile the
ideal with the real through reasonable politics suggesting, inter alia, a certain
moral obligation to limit violence; in modern terminology, the management
of the "Security Dilemma. "
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Diğer ID | JA36AH32ZY |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 4 Sayı: 14 |