This article analyses the evolving discourses over Turkish foreign policy deeply entrenched within the Turkish cultural wars. It demonstrates the process and mechanisms that render Turkish foreign policy an extension of the pursuit of cultural politics and statements of identity. It also assesses how the Middle East was posited not only as a theater of diplomacy but also as a rhetorical gadget over contested Turkish identity, especially pushed by the AKP intelligentsia and policymakers and avidly defied by the secular opposition. Its emphasis is on the Arab Spring and Turkey’s immersion into the Syrian civil war, as these developments exacerbated the overlap between foreign policy making and discourses on foreign policy, particularly since the AKP sought not only diplomatic opportunities but also a regional transnational realignment as a result of the Arab Spring and the regional revolutionary milieu.
Bu makale Türkiye’de dış politikaya dair dönüşen ve yaşanan kültürel savaşla iç içe geçmiş söylemleri analiz etmektedir. Aynı zamanda, Türk dış politika yapımının iç siyasetin ve kimlik tavırlarının uzantısına dönüşme sürecini ve mekanizmalarını çözümlemektedir. Özellikle AKP entelijansiyasının ve karar alıcılarının iddialarının ve seküler muhalefetin bunlara karşıtlığının gösterdiği üzere Orta Doğu bir diplomasi sahası olmaktan öte Türk kimliği üzerine bir söylemsel araç olarak algılandı. Makale, bu süreçlerin AKP’ye diplomatik imkanlar sunmaları ve bölgesel bir ulusötesi ittifak için fırsat sağlamalarından dolayı Arap baharına ve Türkiye’nin içine çekildiği Suriye iç savaşına yoğunlaşacaktır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 17 Sayı: 65 |