In 1955, Turkey, Iraq, Iran, Pakistan and Britain signed with the participation of the Baghdad Pact, was met rebuffed in Egypt led by Gamal Abdel Nasser in. However, Egypt has not cut its relations with Western states. The rejection of the loan request for the construction of the Aswan Dam by the Western states pushed Egypt to establish close relations with the Eastern Bloc countries. After Egypt's nationalization of the Suez Canal in this process, Britain, France and Israel invaded the region, accelerating the process that increased the influence of the Soviet Union in the Middle East. While the Soviet Union sided with Egypt against the occupation, in the USA it wanted Britain, France and Israel to withdraw. As a result, Britain, France and Israel withdrew and Nasser achieved his goal. In the face of the spreading Soviet influence, the USA, which turned more to the Middle East and declared the Eisenhower Doctrine, intervened in Lebanon in line with this doctrine after the revolution in Iraq in 1958.
Turkey, on the one hand in the conduct of its relations with the Western Bloc countries are located, on the other hand is focused on establishing relations with Arab countries. In this study, a cross-section of intensifying struggle between the two blocks, taking into account Turkey's policies are discussed.
1955 yılında Türkiye, Irak, İran, Pakistan ve İngiltere’nin katılımıyla imzalanan Bağdat Paktı, Cemal Abdünnasır liderliğindeki Mısır’da tepkiyle karşılanmıştır. Bununla birlikte Mısır, Batı devletleriyle ilişkisini kesmemiştir. Aswan Barajı’nın yapımı için kredi talebinin Batı devletleri tarafından reddedilmesi, Mısır’ı, Doğu Bloku ülkeleriyle sıkı ilişkiler kurmaya itmiştir. Mısır’ın, bu süreçte Süveyş Kanalını millileştirmesi üzerine İngiltere, Fransa ve İsrail bölgeyi işgal etmesi, Sovyetler Birliği’nin Ortadoğu’daki etkisini artıran süreci hızlandırmıştır. İşgale karşı Sovyetler Birliği Mısır’ın yanında yer alırken, ABD’de de İngiltere, Fransa ve İsrail’in geri çekilmesini istemiştir. Neticede İngiltere, Fransa ve İsrail geri çekilmiş ve Nasır hedefine ulaşmıştır. Yayılan Sovyet etkisi karşısında Ortadoğu’ya daha çok yönelen ve Eisenhower Doktrini ilan eden ABD, 1958’de Irak’ta gerçekleşen ihtilal üzerine, bu doktrin doğrultusunda Lübnan’a müdahale etmiştir. İngiltere de Ürdün’e müdahale etmiştir. Türkiye, bir yandan içinde yer aldığı Batı Bloku ülkeleriyle ilişkilerini yürütürken, diğer yandan Arap ülkeleriyle ilişkiler kurmaya odaklanmıştır. Bu çalışmada, İki blok arasındaki mücadelenin yoğunlaştığı bir kesit, Türkiye’nin politikaları da dikkate alınarak ele alınmaktadır.
Einsenhower Doktrini Ortadoğu Türkiye Mısır İngiltere Süveyş Kanalı Krizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Our journal licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License