Bu makalede dil ve zihin konusu dilbilim bağlamında ele alınmıştır. Dil, insanın
varoluşundan beri merak edilen, üzerinde durulan konulardan biridir. Dil üzerinde her
ne kadar önceki çağlarda çalışmalar yapılmasına rağmen 19. ve 20. yüzyıla kadar
derinine inip sorgulanmamıştı, sistemli hale gelmemişti. Tarihsel bakış açısının egemen
olduğu on dokuzuncu yüzyılda dil zaman içinde bir evrim, bir değişim, bir gelişme
olarak ele alınmıştır. İnsan, kavram ve dil işaretleriyle beraber bu dünyayla
karşılaştırılamayan, bu dünyanın zihinsel kaynağı gereğince çok yakın olan mitos, dil,
felsefe, sanat ve dinin oluşturduğu biçimler dünyası içinde bulunur. Dilin felsefi tarzda
yapısına bakıldığında varlığın zihinsel bir sembolüyle beraber aynı zamanda
simgeleştiren bir varlık olduğu da görülür. Dilbilimci Ferdinand de Saussure ve Noam
Chomsky’nin; dil kullanımı, dil edinme yolu, dolayısıyla dilin deneyle olan ilişkisi
değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 17 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Our journal licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License