Bu makalede, Gökalp’ın kültür ve uygarlık öğretisi Türkçülük idesinin bir parçası olarak araştırılmaktadır. Gökalp Batı uygarlığı değerlerini benimsemekle beraber Türkiye toplumunun modernleşmesi konusunun bilimsel açıdan çözülmesinde önemli katkılar yapmıştır.
Gökalp, “kültür” ve “uygarlık” anlayışlarının benzer ve farklı yönlerini açıklayarak Türk ulusal kültürünün ve İslam’ın Batı uygarlığıyla bir araya gelebileceğini bilimsel-kuramsal açıdan araştırmıştır. Gökalp Türkiye’nin kültür tarihini antik, Türk-Müslüman ve çağdaş kültür dönemlerine ayırmıştır.
Makalede belirtildiği gibi, Gökalp kültür ve uygarlık birliğini onların her ikisinin toplumun dini, irfani, yasal, entelektüel, estetik, ekonomik, lengüistik ve teknoloji alanlarını kapsamasında görüyordu. Kültürle uygarlığın farkları aşağıdakilerden oluşmaktadır:
- Kültür ulusal, uygarlıksa uluslararası olay olarak görülmekte;
- Kültür belli millete, uygarlıksa aynı sosyal gelişme düzeyinde olan birkaç millete özgü sosyal kuruluşların toplamını yansıtmaktadır. Örneğin, Batı uygarlığı Avrupa ve Amerika’da yaşayan milletlere aittir. Bu uygarlığa İngilizlerin, Almanların, Fransızların ve diğer Avrupalıların kültürleri girmektedir.
- Uygarlık bilinçli çalışmanın ürünü gibi rasyonel özellik taşır, onun değeri bir milletten diğerine aktarılır. Kültür ise daha çok belirli bir milletin duygularını, heyecanlarını ve iç dünyasını ortaya koyar.
felsefe, kültür (medeniyet) uygarlık Türkçülük milletçilik çağdaşlaşma
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Felsefe Enstitüsü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 3 |
Our journal licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License