When a person crosses a road without a pedestrian crossing, he or she commits a criminal offense. Admittedly, there is hardly an adult in the world who has not committed this act. But these people are very likely to be punished more in Switzerland, for example, than in Turkey. Without any doubt, these divergent practices can be explained by the cultural background, value system and infrastructure in these countries. First question is what does this observation and explanation say about the norms, everyday practices, habits and laws in general? The related question is, how is it that in everyday life we follow informal habits and cultural-religious obligations at least as much as formal laws? That there is a difference between them is usually not consciously perceived. At the same time, independent of the actors’ conscious perception of their difference, they influence, indeed determine the way in which action is taken, thought about, and how the facts and concepts that present themselves are evaluated in the respective situations. Consequently, the third question is what are values and, related to this, in what they differ from norms. To answer these questions, a methodological distinction is made between sociology and philosophy. This differentiation allows on the one hand to look at norms and values from their genealogy and on the other hand to subject one’s own orientations to a critical examination in the light of certain principles and these not only in everyday life, but also in science.
Bir kişi yaya geçidi olmayan bir yoldan geçerse suç işlemiş olur. İtiraf edilmeli ki, bu eylemi bu dünyada yapmayan tek yetişkin neredeyse yoktur. Bununla birlikte bu kişilerin Türkiye’ye nazaran örneğin İsviçre’de daha fazla cezalandırılmaları çok daha muhtemeldir. Şüphesiz, bu farklı uygulamalar bu ülkelerdeki kültürel geçmiş, değerler yapısı ve bizzat ülkelerin altyapısıyla açıklanabilir. İlk sorumuz şu; bu gözlem ve açıklama, normlar, günlük uygulamalar, alışkanlıklar ve yasalar hakkında genel olarak ne söylüyor? Daha da önemlisi, nasıl oluyor da gündelik hayatta en az resmi yasalar kadar gayri resmi alışkanlıklara ve kültürel-dini yükümlüklere uyuyoruz? Genellikle, bunların aralarında bir fark olduğu bilinçli olarak algılanmaz. Bununla birlikte, aktörlerin bu ayrışımı bilinçli olarak algılamalarından bağımsız olarak, yasal ve yasal olmayan kanun, kurallar, değerler ve olguları değerlendirmek için başvurduğumuz normlar bireyin eylemi nasıl yaptığını, nasıl düşündüğünü ve günlük yaşamda karşılaşılan olgular ve kavramları nasıl değerlendirdiğini etkiler, hatta belirlerler. Dolayısıyla üçüncü soru, bu değerlerin ne olduğu ve bununla bağlantılı olarak bu değerlerin normlardan farkının ne olduğudur. Bu soruyu cevaplamak için metodolojik olarak sosyolojik değerler ve felsefi normlar arasında bir ayrım yapılacaktır. Bu ayrışım, sadece günlük yaşamda değil, ama aynı zamanda bilimde de bir yandan norm ve değerlerin farklı kökenine bakılmasına, diğer yandan da kişi ve/veya kurumların yönelimlerini belirli ilkeler ışığında eleştirel bir incelemeye tabi tutmasına olanak tanır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Our journal licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License