In the transition period from the empire to the nation-state, the Republic of Turkey has implemented some policies to ensure the development of the society in every aspect in line with the determined targets. Firstly, while the reforms based on economic development were made, it was also aimed to raise the education and cultural level of the society. From this point of view, the policy of state control in the field of economy and populism in the field of education were both taken as the basis. It has been declared that new letters would be used by making a Letter Revolution on November 1, 1928, so that all people would be literate. In order to teach this new alphabet to the whole public, national schools were opened on 1 January 1929. Since national schools were generally opened in the cities, reading and writing education services, unfortunately, did not reach the villages. Regarding the fact that most of the population lived in villages at that time, Mustafa Kemal wanted to include the education campaign in the villages as well. In this direction, it is thought that the law enforcement officers in the villages would also help the people in the village by teaching them how to read and write. This application gave a way to the emergence of the idea of trainer courses. When the trainers' courses yielded successful results, 21 village institutes were established with the thought that village children could handle this task instead of law enforcement officers. Village Institutes have played a great role in the development of the villages, as they initiated work with an approach of applied education. High Village Institutes, which were found at the top of the institutes hierarchically were also accepted as the first examples of public universities in Turkey. When there was a political change of power in Turkey in the 1950 elections, the Village Institutes were renamed Primary Teacher Education School in 1954 and the institute application was thus terminated.
İmparatorluktan ulus devlete geçiş sürecinde Türkiye Cumhuriyeti belirlenen hedefler doğrultusunda toplumun her açıdan gelişimini sağlamak için bazı politikaları hayata geçirmiştir. İlk olarak ekonomik kalkınma ile ilgili inkılaplar yapılırken diğer taraftan toplumun eğitim ve kültür düzeyini yükseltmek amaçlanmıştır. Bu doğrultuda ekonomi alanında devletçilik eğitim alanında ise halkçılık ilkeleri temel alınmıştır. Bütün halkın okur-yazar olması için 1 Kasım 1928 tarihinde Harf Devrimi yapılarak yeni harflerin kullanılacağı ilan edilmiştir. Bu yeni alfabenin bütün halka öğretilmesi için 1 Ocak 1929 tarihinde Millet Mektepleri açılmıştır.
Millet Mektepleri genelde şehirlerde açıldığı için okuma ve yazma öğretim hizmetleri köylere kadar ulaşmamıştır. O dönem nüfusun çoğu köylerde yaşadığından dolayı Mustafa Kemal eğitim seferberliğine köyleri de dâhil etmek istemiştir. Bu doğrultuda köylerde görevli olan kolluk kuvvetlerini okuma ve yazma öğretmeleri ve onlardan yardım almayı düşünmüştür. Bu uygulama eğitmen kursları fikrinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Eğitmen kursları başarılı sonuçlar verince kolluk kuvvetlerinin yerine köy çocuklarının bu görevi yapabileceği düşüncesiyle 21 köy enstitüsü tesis edilmiştir. Köy Enstitüleri uygulamalı eğitim anlayışı ile çalıştıkları için köylerin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Enstitülerin hiyerarşik olarak tepesinde bulunan Yüksek Köy Enstitüleri de Türkiye’de halka yönelik üniversitelerin ilk örneklerinden biri olarak kabul edilmiştir. Türkiye’de siyasi olarak 1950 seçimlerinde iktidar değişimi yaşanınca 1954 yılında Köy Enstitüleri İlk Öğretmen Okulu adı altına alınıp enstitü uygulamasına son verilmiştir.
Köy Enstitüleri Eğitim Tarihi. Halk Eğitimi Village Institutes History of Education Public Education
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |
Our journal licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License