Öz
Geçmişi Hz. İsa ve onun havarileriyle başlatılabilecek Hıristiyan misyon/misyonerliği dünya genelinde çalışmalarını olanca hızıyla sürdürmektedir. XIX. Yüzyıl ise adeta Hıristiyan yayılmacılığının altın çağı ve Haçlı Seferleri’nin rövanşı gibidir. Batı/Hristiyan âlemi sahip olduğu siyasi, ekonomik, askeri gücün de arkasına sığınarak fakir ülkeler ve Müslümanlara karşı psikolojik üstünlüğün verdiği avantajı da kullanmak suretiyle faaliyetler yürütmektedir. Bu amaçla kurulmuş çok sayıda STK türü yapılanmalar, okullar, yardımlaşma dernekleri ve tarikatlar mevcuttur. Bunlar misyonerlik faaliyetlerini sadece kendi dindaşları arasında değil özellikle Afrika gibi fakir ülkelerle halkı daha çok Müslüman olan açlık, kıtlık, kuraklık, işsizlik, savaş, eğitimsizlik, doğal felaketler, dışlanmışlık gibi pek çok olumsuz durumlarla baş başa kalmış coğrafyalarda devam ettirmektedirler. Keza misyonerlik eskisi gibi fiilen bu konuya kendini adamış şahıslarla yüz yüze değil, iletişim ve ulaşım imkânlarını da kullanılarak yapılmaktadır.
Biz bu çalışmamızda misyonerliğin tanımı ve gayesi, misyonerliğin teolojik ve tarihi dayanakları, misyonerliğin yöntem ve teknikleri, misyonerliğe imkân tanıyan sosyo-kültürel, dinî ve hukuki faktörlere değineceğiz. Bununla birlikte Müslüman coğrafya ve Ülkemize yönelik misyonerlik faaliyetlerine temas edip, misyonerlikle mücadele etmede etkili ve yetkililere düşen görevlere yer vereceğiz.