Öz
Dil birikimini kayıt altına almak, filolojik varlığın korunması, kutsal metin incelemeleri, devletler arası siyasi ilişkiler, bilgiyi muhafaza etmek ve yabancı kültürlerle irtibat kurmak gibi hususlar sözlüklerin hazırlanmasında etkili olmuştur. Klasik Arapça sözlükçülüğün gelişiminde de buna benzer unsurların tesirinden bahsedilebilir. Bu etkenler arasından özellikle dinin, erken dönem Arapça sözlükçülüğün ortaya çıkışında merkezi bir rol oynadığı vurgulanır. Erken dönem Arapça sözlükleriyle kastettiğimiz eserler, Halil b. Ahmed’in (öl. 175/791) Kitâbü’l-Ayn, Ezherî’nin (öl. 379/980) Tehzîbü’l-Luga, Ahmed b. Fâris’in (öl. 395/1004) Mekâyisü’l-Luga ve Mücmelü’l-Luga ve Cevherî’nin (öl. 400/1009’dan önce) es-Sıhah adlı sözlükleridir. Bu makalenin zamansal çerçevesi, Arapça sözlükçülüğün zirve dönemi olarak nitelendirilen hicrî dördüncü asır dahil olmak üzere ilk dört asırla sınırlandırılmıştır. Bu süreçte sözlükçülük faaliyetlerinin, Kur’ân’ın gölgesinde şekillendiği yönünde iddialar vardır. Çalışmanın konusu, erken dönem Arapça sözlüklerinin hazırlanış gerekçesi üzerine şekillenmektedir. Metin analizi yöntemiyle hazırlanan makale, bu sözlüklerin teşekkülünün sadece Kur’ân etkisine ve dinî gerekçelere hasredilemeyeceğini, söz konusu sözlüklerin telif edilmesinde kültürel ve siyasî gayelerin de etkili olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Arap dilinin ve kültürünün başucu eserlerinden olan sözlüklere dini metin muamelesi yapmanın yanlış bir tutum olduğunu ortaya koyması bakımından makale önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra kültürel tarihin siyasî tarihten bağımsız olmadığı yönündeki kanaati pekiştirmesi bakımından da makale kayda değer bulgular sunmaktadır. Dünya sözlük mirasının önemli yapı taşlarından biri olan klasik Arapça sözlüklerin teşekkülünü tek bir sebebe indirgemek makul bir yaklaşım değildir. Arapça sözlüklerin oluşumunda dinin etkisi ve yönlendiriciliği olduğu kadar kültürün ve siyasetin de payı vardır. Müstakil Kur’ân sözlüklerinin ortaya çıkışını ve varlığını Kur’ân’a borçlu olduğu yönündeki tez doğru olsa da söz konusu görüş, dilin bütün kelimelerini kuşatma iddiasıyla telif edilen Klasik Arapça sözlüklerin ortaya çıkışına teşmil edilemez. Genel itibariyle dinin, sözlüklerin hazırlanmasındaki etkisi reddedilemeyecek bir durumdur. Söz gelimi, Çin ve Hint sözlük geleneklerinde de dinin yeri yadsınamayacak ölçüde önem arz eder. Bu bakımdan Arapça sözlükçülüğün de bu noktada onlarla benzerlik gösterdiği söylenebilir. Fakat klasik Arapça sözlüklerin kelime ve muhteva tahlili yapıldığında söz konusu eserlerin bütünüyle dinin etkisiyle kuşatılmadığı anlaşılmaktadır. Zira klasik Arapça sözlükler, sadece Kur’ân kelimelerine odaklanmaz. Dili tahriften koruma gibi kültürel bir gayeyle telif edilen sözlükler, kadim Arap geleneğinin ihya etme çabasındadır. Arapça sözlüklerde Arapların sosyal hayatları ve cahiliye Araplarının folkloru önemli yer tutmaktadır.
Recording linguistic treasures, preserving philological existence, examining sacred texts, international political relations, retaining knowledge and contacting foreign cultures have been effective in the writing of dictionaries. It is possible to talk about the influence of similar elements in the development of classical Arabic lexicography. Among these factors, it is emphasized that religion, in particular, played a central role in the emergence of early Arabic lexicography. The works we mean by the early Arabic dictionaries are al-Khalil b. Ahmad’s (d. 175/791) Kitāb al-ʿayn, Azhari’s (d. 379/980) Tahdhib al-Lugha, Ibn Faris’s (d. 395/1004) Mujmal al-lugha and Muʿjam maqayis al-lugha and al-Jawhari’s (d. 400/1009) Sihäh. Therefore, the temporal framework of this article is limited to the first four centuries, including the fourth century of the hijra, which is characterized by the peak period of Arabic lexicography. There are claims that lexicography activities were shaped in the shadow of the Qur’an in this process. The subject of this article is the reasons for the preparation of early Arabic dictionaries. This article, which is based on textual analysis, aims to demonstrate that the formation of these dictionaries cannot be attributed solely to the influence of the Qur'an and religious reasons, and that cultural and political goals were also effective in the composition of these dictionaries. The article is important in terms of demonstrating that it is wrong to treat dictionaries, which are among the primary works of Arabic language and culture, as religious texts. In addition, the article presents significant findings in terms of reinforcing the conviction that cultural history is not independent of political history. It is not a reasonable approach to reduce the formation of classical Arabic dictionaries, one of the important building blocks of the world dictionary heritage, to a single reason. Culture and politics play a role in the formation of Arabic dictionaries as well as the influence and guidance of religion. Although the thesis that independent Qur'anic dictionaries owe their emergence and existence to the Qur'an is correct, this view cannot be extended to the emergence of Classical Arabic dictionaries, which were compiled with the claim of encompassing all the words of the language. In general, the influence of religion on the preparation of dictionaries cannot be denied. For instance, the place of religion in Chinese and Indian dictionary traditions is undeniably important. In this respect, it can be said that Arabic lexicography is similar to them at this point. However, when the vocabulary and content of classical Arabic dictionaries are analyzed, it is understood that these works are not completely surrounded by the influence of religion. Because classical Arabic dictionaries do not focus only on the words of the Qur'an. Dictionaries, which were compiled with the cultural purpose of protecting the language from distortion, endeavor to revive the ancient Arabic tradition. The social life of the Arabs and the folklore of the ignorant Arabs have an important place in Arabic dictionaries.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |