Kur’ân’a göre ideal anlamda iman; irade, azm ve tevekküle dayanır. Bunlar birbirlerini tamamlayan süreçlerdir. Bunlardan ilki iradedir; azm ve tevekkül ise bir irade doğrultusunda ortaya konulur. Birisi bir şeye inanır, bu hususta azm ortaya koyup Allah'a tevekkül gösterirse Allah o kişiyi mutlaka başarılı kılacak ve onun için imkânsız gibi görünen şeylerin gerçekleştiğini görecektir. Kur’ân’da azm ve tevekkülden sonra bir mucizenin gerçekleşmesi, mucizenin de imkânsızın gerçekleşmesi olduğuna göre bununla büyük olasılıkla Kur’ân bize azim ve tevekkülle önceleri imkânsız gibi görünen şeylerin birer normal iş gibi kolaylıkla vuku bulacağını kişi için her an bir mucizenin gerçekleşebileceği, olağanüstü bir kuvvetin zuhur edeceğinin mesajını vermektedir.
The most ideal belief as explained in the Qur’ān is based on will (irāda), Resolution (ʿaẓm) and reliance on God (tawakkul). These three elements are complementary processes. Will comes first. The second in importance is resolution which means to be patient and serious in any action. And the third, absolute reliance on God means to have trust in God after performing the first and the second steps, will and resolution. It is only then that miracles occur. In other words, a miracle takes place only when one wills, takes action seriously and trusts in God in any work.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Çeviri |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 1 |