In this article, the relationship between medicine and religion within the framework of the concept of secularization and how medicine is medicalized within the framework of socio-economic interest relations are discussed. Along with the secularization process, the tools of medicalization processes have also changed. The medicalization process, which was previously carried out under the influence and guidance of religion (mostly Christianity), is now carried out within the framework of the cooperation of the media and technology. Science, which wears the immunity armor of religion, is exploited as an important tool in the medicalization process. Our aim in this article is to raise awareness by revealing how medicine becomes medicalized while being secularized in the process, and the relationship and interaction between these two concepts. We believe that by creating such awareness, medicine will contribute more to the public good. While a critical perspective is presented in the article based on the “genealogy” approach, the subject of the article is tried to be understood and interpreted within the framework of the hermeneutic approach. In this article, based on the literature review, it has been tried to make the medicalization and secularization of medicine visible. In this study, firstly, the relationship between religion and secularization and medicalization is discussed. Then, the relationship between culture, of which religion is a part, and the two concepts in question were emphasized. In the next stage, the concept of medicalization was emphasized and the cooperation between media and medicine in the medicalization process was revealed. It is further revealed how the media contributes to the medicalization process by intervening in body perception. Finally, the study was concluded by emphasizing how medicalization and secularization are constructed through the body. Medicine, which was previously shaped under the influence of clergy, came under the control of science with the secularization process. However, there has been no change in the process of building the disease for the sake of the will to power. The disease process, which was constructed under the influence of clergy in the past, continues to be constructed through science today, along with the secularization of medicine. Even though medicine will continue to take shape under the influence of different social institutions other than religion and science, there will be no change in the process of disease construction due to the will to power that is a part of human nature. With the secularization of medicine, the process of medicalization has accelerated. Media, one of the new tools of the medicalization process, sometimes causes health services to act outside their true purpose. For this reason, health services should be more strictly controlled by governments and should not be a commercial tool. Human health must be protected by controlling all tools that contribute to the medicalization process. While clergy who expressed their opinions on health services before secularization were heavily criticized, today it is unethical to exploit the human body through manipulated medical information. New studies are needed that will contribute to the deciphering of all the tools that contribute to the medicalization process and will continue to do so in the future. Instrumentalizing science for such a purpose will prevent health services from acting outside their true purpose.
Philosophy and Religious Studies Medicine Religion Philosophy Secularization Medicalization.
Bu makalede tıbbın sekülerleşme kavramı çerçevesinde din ile olan ilişkisi ve sosyo-ekonomik çıkar ilişkileri çerçevesinde nasıl tıbbileştirildiği ele alınmıştır. Sekülerleşme süreciyle birlikte tıbbileştirme süreçlerinin de araçları değişmiştir. Daha önceleri dinin (daha çok Hristiyanlığın) etkisi ve yönlendirmesiyle yürütülen tıbbileştirme süreci günümüzde medyanın teknoloji ile iş birliği çerçevesinde yürütülmektedir. Dinin dokunulmazlık zırhını takınan bilim, tıbbileştirme sürecinde önemli bir araç olarak istismar edilmektedir. Buradaki amacımız, tıbbın süreç içerisinde sekülerleşirken nasıl tıbbileştirildiğini ve bu iki kavram arasındaki ilişki ve etkileşimi ortaya koyarak bir farkındalık yaratmaktır. Böyle bir farkındalığın yaratılması ile tıbbın kamu yararı için daha fazla katkı sunacağına inanmaktayız. Makalede “soy kütük” yaklaşımından yola çıkılarak eleştirel bir bakış açısı ortaya konurken, yorumsamacı yaklaşım hermeneutik çerçevesinde ise makalenin konusu anlaşılmaya ve yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu makalede alanyazın taramasından yola çıkarak tıbbın tıbbileştirilmesi ve sekülerleştirilmesi incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmada ilk olarak dinin, sekülerleşme ve tıbbileştirme ile olan ilişkisi ele alınmıştır. Daha sonra ise dinin de bir parçası olduğu kültürün, söz konusu iki kavramla ilişkisi üzerinde durulmuştur. Bir sonraki aşamada tıbbileştirme kavramı üzerinde durularak tıbbileştirme sürecinde medya ve tıbbın iş birliği gözler önüne serilmiştir. Ayrıca, medyanın beden algısına müdahalede bulunarak tıbbileştirme sürecine nasıl katkı sunduğu ortaya konmuştur. Son olarak tıbbileştirme ve sekülerleşmenin beden üzerinden nasıl inşa edildiği vurgulanarak çalışma sonlandırılmıştır. Daha önceleri din adamlarının etkisi altında şekillenen tıp, sekülerleşme süreciyle birlikte bilimin denetimi altına girmiştir. Ancak, güç istenci uğruna hastalığın inşa edilme sürecinde bir değişiklik yaşanmamıştır. Geçmişte din adamlarının etkisi altında inşa edilen hastalık süreci tıbbın sekülerleşmesiyle birlikte günümüzde bilim aracılığıyla inşa edilmeye devam etmektedir. Tıp, bundan sonraki süreçte de din ve bilim dışında farklı toplumsal kurumların etkisi altında şekillenme sürecine girse de insan doğasının bir parçası olan güç istenci sebebiyle hastalığın inşa edilme sürecinde bir değişiklik yaşanmayacaktır. Tıbbın sekülerleşmesiyle birlikte tıbbileştirilme süreci de hız kazanmıştır. Tıbbileştirme sürecinin yeni araçlarından biri olan medya, sağlık hizmetlerinin zaman zaman gerçek amacının dışında hareket etmesine yol açmaktadır. Bu sebeple sağlık hizmetleri, hükümetlerce daha sıkı denetlenmeli ve ticari bir araç olmaktan çıkartılmalıdır. Tıbbileştirme sürecine katkı sunan tüm araçlar kontrol altına alınarak insan sağlığı korunmalıdır. Sekülerleşme öncesinde sağlık hizmetleri üzerine fikir beyan eden din adamları ağır şekilde eleştirilirken, günümüzde manipüle edilmiş tıbbi bilgiler ile insan bedeninin istismar edilmesi etik durmamaktadır. Tıbbileştirme sürecine katkı sunan ve bundan sonra da sunacak olan tüm araçların deşifre edilmesine katkı sağlayacak yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bilimin böyle bir amaç için araçsallaştırılması, sağlık hizmetlerinin gerçek amacı dışında hareket etmesini engelleyecektir.
Felsefe ve Din Bilimleri Tıp Din Felsefe Sekülerleşme Tıbbileştirme.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer), Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Teorik Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |