Kur’ân’daki yakın anlamlı kelimeler aynı manaya gelecek şekilde Türkçeye tercüme edilmektedir. Ancak ayetlerdeki siyaka göre değerlendirildiğinde bu kelimelerin aynı manaya gelmediği görülmektedir. Bu sebeple bu tür sözcüklerin geçtiği âyetlerin muhatabı ve hangi konudan bahsettiği tespit edilmelidir. Türkçeye “Kur’ân okuma” olarak çevrilen telâ, derase, rattele ve karae fiilleri yakın anlamlıdır. Araştırmamızda bu sözcükleri seçmemizin sebebi bunların yaygın kullanımında Kur’ân’daki mananın dikkate alınmamasıdır. Kur’ân’ın, Mushaf haline getirilmesinden sonra tarihi süreçte bu kelimeler sabit bir metni okuma çerçevesinde değerlendirilmiştir. Söz konusu kelimelerin anlamının âyete göre değiştiğinin tespit edilebilmesi için öncelikle âyetlerin tarihî bağlamı belirlenmeli ve dilsel kullanımları araştırılmalıdır. Ne var ki gerek vücûh kitaplarında gerekse tefsirlerde söz konusu kelimelerin kullanımları ve anlamları yeterince dikkate alınmamıştır. Bu durum Türkçe meallere de yansımış, ilgili lafızların anlam incelikleri ve muhatap değişkeni göz ardı edilmiştir. Belirlediğimiz çerçeveye bağlı olarak bu kelimeleri tefsir kaynaklarından araştırdık. Ulaştığımız verilerin vücûh edebiyatı eserlerindeki karşılığını inceledik. Bu edebiyatta zaman zaman muhatap bilgisi ve anlam inceliği dikkate alınmadığı için dakik bir mana verilmediğini tespit ettik.
Qur’ānic near-synonymous terms are translated into Turkish in a way that preserves that meaning. When these words are analyzed in light of the context of the verses, it becomes clear that their meanings are different. Because of this, it is important to identify the topic and addressee of the verses that contain these terms. Near-synonymous verbs include talā, darasa, rattala, and qara’a, which translate to “reading the Qur’ān” in Turkish. These words were chosen for our study because, despite their common usage, their meaning in the Qur’ān is not taken into consideration. Following the Qur’ān’s conversion to a Mushaf, these words were assessed historically in the context of reading a set text. First, the historical background of the verses and their language usage should be ascertained in order to ascertain whether the meaning of these words varies depending on the verse. Nonetheless, it appears that the books of tafsir and wujūh did not adequately address the meanings and usage of these terms. The nuances of the necessary words’ meanings and the addressee's variable are overlooked in Turkish translations, which also mirror this predicament. I looked up these words from tafsir sources based on the structure we came up with. I have looked at the wujūh literature’s equivalents of the conclusions we have drawn. I have found that because the information of addressee and the nuance of meaning are not taken into consideration, a precise interpretation is occasionally not provided in this literature.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
UMDE Dini Tetkikler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.