işaretler olarak Türk tarihinin erken devirlerinden itibaren hemen her
türlü malzemede karşımıza çıkan “Damgalar-Tamgalar” hiç şüphesiz Türk
kültürünün vazgeçilmez uygulamalarındandır. Gittikleri ve yerleştikleri her
coğrafyaya ebedi vatan olarak bakan atalarımız hayvanlarına, kulanım eşyalarına
ve inşa ettikleri küçük veya büyük mimari eserlere ait olduklarını düşündükleri
boylarının damgalarını vurmayı gelenek haline getirmişlerdir. Ancak, zaman
içerisinde bazıları harflere dönüşerek yazıya geçmiş, bazıları da geometrik
süslemeleri oluşturan kompozisyonlar içerisinde esas anlamından kısmen
uzaklaşarak kompozisyonun bir elemanına dönüşmüştür. Anadolu’nun fethinde de
rol alan Türk boyları fethettikleri ve yerleştikleri bu yerlere de çoğunlukla
kendi boy adlarını vermişler, yaptıkları mimari eserlere ve kullanım eşyalarına
da damgalarını vurmuşlardır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya
ve çevresinde de bu durum oldukça yaygındır. Hem Oğuz boyları hem de diğer Türk
boylarının yerleşim yeri (kasaba, köy,mahalle vb.) olarak Avşar-Afşar-Bay
Avşar-Küçük Avşar, Bayındır-Bayundur, Döger-Duger, Bayat-Kara Bayat-Yağlı
Bayat, Kayı-Kayı Hüyük- Kayı Ören, Kınık, Yazır, Salur, Çetmi gibi isimler
vermişlerdir. Zaman içerisinde maalesef bu isimlerin bir kısmı unutulan
tarihsel kimlikle beraber, beğeni anlayışlarının da değişmesiyle
değiştirilmiştir. Bunun gibi evvelce damga-tamga olarak kullanılan işaret ve
semboller de süsleme unsurları arasında yer alan geometrik motif ve
kompozisyonlar arasına, bu tasarımı yapanlar tarafından tam da anlamı
unutulmamış ancak esas anlamından uzaklaşmış olarak yerleştirilmiştir. Yapanın
bildiği, fakat bakanın sadece bir süs unsuru olarak gördüğü bir duruma
dönüşmüştür. Bu durumun en iyi uygulamalarını hiç şüphesiz Selçuklu Devleti’nin
payitahtı Konya’da bulmaktayız. Bu
çalışma Selçuklu döneminde Konya’da inşa edilen mimari eserler üzerindeki motife
dönüşmüş olan damgalar üzerinedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 10 |
Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.