Dünya tarihinin büyük sürgünlerden biri şüphesiz “Çerkez Sürgünü”dür. Dünyanın dört bir tarafında, geçmişten gelen gelenek ve göreneklerini devam ettirmeye çalışan Çerkezler, başta Kafkasya’da kalan soydaşları olmak üzere, farklı ülkelerde yaşayan soydaşlarıyla iletişim halindedir. Günümüzde Kafkasya’ya geri dönüşler vaki olsa da birçok Çerkez, doğdukları ülkelerde yaşamayı tercih etmektedir. Kafkasya’dan ayrılan Çerkez toplumları, bulundukları ülkelerin dillerine ve kültürlerine intibak etmişlerse de kendi kültürlerini de asgari düzeyde de olsa korumuştur. Türkiye bağlamında konu ele alındığında şu durum ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de yaşayan Çerkezler, dillerini ciddi seviyede kaybetmiştir. Bu kayıp bilhassa yaşı yirmiden küçük olanlarda oldukça ileri noktalardadır.
Bu çalışma, Türkiye Çerkezlerinin kısa tarihini ve—genel kategori olarak da– topluma entegre oluş süreçlerini konu edinmektedir. Çalışma Türkiye’deki Çerkezlerin yoğun olarak bulunduğu yerlere odaklanmaktadır. Bu bağlamda Çerkezlerin aidiyet, kimlik ve dil bilme durumları tespit ve tahlil edilmeye çalışılmaktadır. Çerkez kimliğini taşıyan bir grup olan Adiğeler ekseninde konu detaylandırılmakta olup, onların devamlılık, entegrasyon ve direnç özellikleri analitik bir çerçevede ele alınmaktadır.
sürgün aidiyet kimlik kültür entegrasyon-direnç mekanizmaları
Makaleyi yazım aşamasında yol gösteren değerli hocam Prof. Dr. Şevket YAVUZ'a ve makalemi inceleyip değerli yorumlarını benimle paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Aznavur DEMİRPOLAT'a teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |