Ermeni-Kürt ilişkilerinin tarihi yüzyıllar gerisine uzanmaktadır.1800’lerde Ermeniler, Kürdistan olarak adlandırılan bölgede ortayaçıkan ve Osmanlı askeri gücü tarafından bastırılan Kürt isyanlarınakatılmışlardır. Ermeniler, 1915’ten sonra, Cumhuriyet DönemiTürkiyesi’nde baş gösteren ve 1930’ların sonlarına kadar devam edenKürt isyanlarına da dahil olmuşlardır. Ermeni DevrimciFederasyonu’nun (EDF, namı diğer Taşnaksutyun) bu dönemdekihedeflerini belirleyen iki düşünce söz konusudur: Ermenilerin OrtaDoğu’daki yerleşkelerinin geçici olduğu ve Ermenilerin tarihianavatanlarına geri dönmeleri gerektiği. EDF’nin yeni kurulmuş olanTürkiye Cumhuriyeti’nin doğu bölgelerinde yaşamaya devam eden –daha sonraları “Gizli Ermeniler” olarak anılacak olan - Ermenilerinvarlığından haberdar olması böylesine cüretkar bir plana teşebbüsetmesinin esas sebebidir. Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi, SovyetlerBirliği, Ermenistan, Fransa ve Britanya’da bulunan arşiv belgeleri vebahsi geçen dönemde ortaya çıkan Kürt isyanlarında rol almış olanEDF’nin bazı önde gelen liderlerinin anı türü eserlerine ve mektuplarınaerişim, dönem hakkında daha detaylı bir anlatım sunmak için benzersizbir fırsat sunmaktadır. Bu çalışma, konu hakkındaki uluslararası tarihselanlatıda var olan boşlukları doldurmak amacıyla Cumhuriyet DönemiTürkiyesi’nde yaşanan Kürt isyanlardaki Ermeni - ve özellikle EDF katılımına odaklanmaktadır
The history of Armenian-Kurdish relations extends over
centuries. In the 1800’s, Armenians were involved in the Kurdish
rebellions in Kurdistan proper. The rebellions were crushed by Ottoman
military might. After 1915, a new phase of Armenian involvement in yet
a new episode of Kurdish rebellions ensued in Republican Turkey. This
new collusion lasted all the way to the late 1930s. The aim of the ARF
(Armenian Revolutionary Federation, AKA Tashnagtsutyune) at the time
was twofold: Dispersion into the Middle East was considered to be a
temporary sojourn and the ARF was adamant in its thinking that
Armenians should repatriate to their historic homeland. The ARF
attempted such an adventurous plan due to its knowledge that many
pockets of Armenians—ergo, what would later become known as
“Hidden Armenians”—existed in the Eastern Provinces of the newly established Turkish Republic. Having access to archival material from
republican Turkey, the Soviet Union, Armenia, France, Britain, as well
as the memoirs and letters of some prominent ARF leaders involved in
the Kurdish rebellions of the time creates a unique opportunity to present
a more detailed account about the period under. The article will focus
on Armenian and especially ARF participation in those uprisings. This
has to be done in order to close a gap in the international historical
discourse regarding the subject.
Diğer ID | JA93AZ74ZP |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 19 |