Öz: Fıkıh usulüne ilişkin bir kavram olan ve sadece Malikî mezhebinde
dile getirilen mürâât-ı hilâf, hükmün teşriinde hükmün doğurabileceği
sonuçların dikkate alınması gibi bir amaca hizmet eder. Maslahat temelli olan
bu kavramın mahiyeti ise, adından da anlaşılacağı üzere fıkhî bir meselede
muhalifin delili ile amel etmekten ibarettir.
Bir müçtehidin bir başka müçtehidi taklit etmesi
gibi sonuca götürüyor olması yanında uygulanışına dair bazı sıkıntılı
durumların varlığı, kavram üzerinde bazı tartışmalara kapı aralamıştır. Biz de
bu kâidenin mahiyetini ve işleyiş biçimini anlamaya ve bu minvalde bir delil
sayılıp sayılmayacağını tespite çalışacağız.
Murâât-ı Hılâf in the Prıncıples of Islamıc Jurısprudence and it’s Value
of Proof
Abstract: Mürâât-ı hilâf (taking evidence of opponents into
account), which is a concept concerning Usul al-Fiqh (the principles of Islamic
jurisprudence) and used by Maliki sect only, serves a purpose of taking
potential results of judgment into
account while establishing a judgment. The nature of this concept, which
is based on affairs, consist of acting with the evidence of the opposing view
in a matter about the Islamic Law as it can be understood from its name.
Besides it can produce a result
such as imitating of a mujtahid by another one, the existence of some confusing
situations about it’s practicing caused to some conflicts over the concept. We
will try to understand the nature and the way of functionality of this rule and
determine if it can be accepted as an evidence within this context or not.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 29 |