We examined and compared the telomere length at the initial diagnosis and during the remission periods in patients with acute leukaemia and evaluated whether it has a prognostic value or not. This study included 21 patients (13 being female and 8 being male) with acute leukaemia. Their median age was 37 years (range 17-66) and 15 patients had AML and 6 patients had ALL. Relative telomere length (RTL) level was determined in bone marrow blood mononuclear cells by flow-FISH method. At the initial diagnosis short telomere length was observed in 3 patients, long telomere length in 18 patients. During the remission period short telomere length was observed in 11 patients, long telomere length in 10 patients. No statistically significant relation could be found between telomere length and laboratory parameters. When survival and remission times were concerned, no statistically significant difference was observed between the groups of lengthened and shortened relative telomere length. In conclusion, our findings on the analysis of relative telomer length parameters suggest that our population is heterogeneous. For this reason it is critical to evaluate both telomerase activity and telomer length in acute leukaemia patients.
Akut lösemili hastalarda telomer uzunluğunu inceleyerek, tanıda ve remisyon peryodunda rölatif telomer uzunluklarını karşılaştırarak prognostik bir değeri olup olmadığını araştırdık. Bu çalışma 13'ü kadın 8'i erkek, ortanca yaşı 37 ve yaş aralığı 17-66 ve 15'i AML 6'sı ALL olan 21 akut lösemili hastayı içerdi. Rölatif telomer uzunluğu düzeyi flow-floresan in situ hibridizasyon (FISH) metodu ile kemik iliği kan mononükleer hücrelerinde saptandı. Tanı anında 3 hastada kısa telomer 18 hastada uzun telomer boyu gözlendi. Remisyonda ise 11 hastada kısa 10 hastada uzun telomer boyu gözlendi. Telomer uzunluğu ile laboratuvar parametreleri arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunamadı. Yaşam süresi ve remisyon süresi bakıldığında uzamış ve kısalmış rölatif telomer uzunluklu gruplar arasında istatistiksel anlamlı farklılık bulunmadı. Sonuç olarak bulgularımız rölatif telomer uzunluğu parametresinin analizi hakkında bizim popülasyonumuzun heterojen olduğunu düşündürdü. Bu nedenlerden dolayı akut lösemili hastalarda telomeraz aktivitesi ve telomer uzunluğunun birlikte değerlendirilmesinin kritik önemi vardır.
Diğer ID | JA56TE29KF |
---|---|
Bölüm | Özgün Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 30 Sayı: 3 |
Journal of Uludag University Medical Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.