Inflamation of gastric mucosa is defined as gastritis. H.pylori is a small (0.5- 3 micrometer), gram (-), having 4-6 flagellas and a moveable bacteria. It is aspected that half of the world population has been infected by H. pylori. In all patients whom infected by H.pylori have gastritis and functional changes in gastric mucosa. 15-20% of patients have peptic ulcus, 2-12% of patients have a complication of ulcer, 1-3% of patients have gastric malignancy, 0.01% of patients have primer gastric lymphoma and a small portions of patients having risk of devoloping functional dyspepsia. Our study was designed at University of Uludağ Medical Faculty. Patients have been selected in Gastroenterogy and General Internal Medicine policlinic among those who has dispeptic complaints. These patients had undergone upper endoscopy and mucosal biopsy of stomach. 218 patients with chronic atrophic gastritis evaluated retrospectively. H.pylori was found in 110 (50.8%) patients. 108 (49.5%) of patients was H.pylori negative. There was no significiant difference in diagnosis of chronic active gastritis due to H.pylori. This ratio was lower than other studies. This difference is more likely to other urease positive microorganisms, especially patchy infiltration of gastric mucosa by H. pylori. In our study, insidans of H. pylori was lower than other studies. H. pylori must be evaluated by urea breath testing and gastric mucosal biopsy and must be eradicated convenient by medical therapy. Because of recurrence risk of disease, all patients must be reassesed after the eradication therapy. Early eradication of H. pylori might prevent gastric malignancy which is resulted from H. pylori infection.
Mide mukozasının inflamasyonu gastrit olarak tanımlanır. H.pylori küçük (0.5-3 mikron), gram negatif, spiral, kıvrımlı, 4-6 flagellası olan hareketli bir bakteridir. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık yarısının H.pylori ile infekte olduğu kabul edilmektedir. H.pylori ile infekte kişilerin hemen hepsinde gastrit ve midede fonksiyonel değişiklik, %15-20'sinde peptik ülser, %2-12'sinde ülser komplikasyonu, %1-3'ünde mide kanseri, %0,1'inde primer gastrik lenfoma, az oranda da fonksiyonel dispepsi gelişme riski vardır. Bu çalışmada Mart 2007 ve Mart 2009 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji polikliniği veya Genel Dahiliye polikliniğine dispepsi şikayetleriyle başvurup, şikayetleri neticesinde tanıya yönelik endoskopik girişim yapılan ve bunun sonucunda mide biyopsisi kronik aktif gastrit saptanan 218 olgunun dosyaları retrospektif olarak incelendi. 218 hastanın 110'unda H.pylori pozitif iken (%50.5), 108'inde H.pylori negatif (%49,5) olarak saptandı ve tanı grupları arasında H.pylori varlığı bakımından farklılık saptanmadı. Diğer çalışmalarla kıyaslandığında bu oranın düşük bulunmasının sebepleri arasında ortamda H.pylori'nin yeterli düzeyde olmaması, üreaz oluşturan diğer bakterilerin varlığı ve özellikle de H.pylori'nin mide mukozasında yamalı biçimde dağılım göstermesi sayılabilir. Her ne kadar çalışmamızda H.pylori sıklığı diğer çalışmalara nazaran düşük çıksa da gerek biyopsi sonucuyla, gerek üre nefes testi ile mutlaka H.pylori araştırılmalıdır ve gerekli eradikasyon tedavisi yapılmalıdır. Tedavi sonrası mutlaka H.pylori nüksü açısından hasta değerlendirilmelidir. Erken eradikasyonların mide malignitelerini önlediği bilinmektedir.
Diğer ID | JA73DK67RC |
---|---|
Bölüm | Özgün Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 36 Sayı: 1 |
Journal of Uludag University Medical Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.