Granulosa cell tumors (GCT) are relatively rare, functional and low-grade neoplasms of ovary. They constitute 2-3% of all ovarian cancers. The aim of this study is to investigate clinical course, management and treatment outcome of the patients, and to reveal prognostic factors related with GCT. Twenty two patients who were diagnosed as GCT at Uludağ University Faculty of Medicine Obstetrics and Gynecology clinics between 1993 and 2012 were enrolled in the study. Patients were evaluated by using FIGO staging. Median follow up after surgery was 24.50(9-41) months. Median age was 44 (28 - 83) years. Most frequent symptom of the patients was inguinal pain (54,5%). Ca 125 levels were assigned in normal ranges except six cases. Seven cases were treated with optimal surgical procedure and conservative surgery for fertility was performed in one case. Other cases were not treated with optimal surgery. In this study, stage of the tumor was determined as the most important independent prognostic factor. Studies with larger series are needed to expose the importance of other prognostic factors.
Granuloza hücreli tümörler overin nispeten nadir görülen, fonksiyonel ve düşük gradeli tümörleridir. Tüm over kanserlerinin %2-3'ünü oluştururlar. Bu çalışmanın amacı, olguların klinik seyri, tedavisi ve tedavi sonuçlarını incelemek ve overin granuloza hücreli tümörleri ile ilişkili prognostik faktörleri ortaya koymaktır. 1993 ile 2012 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD'nda overin granuloza hücreli tümörü tanısı ile cerrahi evrelemesi ve tedavisi yapılan 22 olgunun klinik bulguları, uygulanan tedaviler ve hastalık takip sonuçları araştırılmıştır. Hastaların klinik evrelemesinde FIGO evrelemesi kullanılmıştır. Primer cerrahiden sonra medyan takip süresi 24.50(9-41) aydır. Hastaların medyan yaşı 44 (28 - 83) yıl olarak saptandı. Hastaların %45'i premenopozal durumda idi. En sık başvuru şikayeti kasık ağrısı (%54,5) olarak saptandı. Ca 125 seviyeleri 6 hasta dışında normal değerlerde saptandı. Yedi olguya primer optimal cerrahi prosedür uygulanırken, 1 olguya fertilite koruyucu cerrahi uygulanmıştı. Diğer olgulara ise primer optimal cerrahi prosedür uygulanmamıştı. Bu çalışmada, hastalığın evresi tek başına hastalık için en önemli bağımsız prognostik faktör olarak saptanmıştır. Diğer prognostik faktörlerin öneminin belirlenebilmesi için daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Diğer ID | JA53BB65YM |
---|---|
Bölüm | Özgün Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 39 Sayı: 2 |
Journal of Uludag University Medical Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.