Agricultural land in Turkey has been diminishing more and more under the
pressure of rapid urbanisation since 1950. The most important reason for it is
migration of labour force from rural areas to cities where manufacturing and
service industries densely clustered, followed by the rapid building induced by
industrialization and tourism in regions where agricultural land supply is
abundant, such as Thrace, Aegean and Mediterranean regions. Given that the same
incident has been experienced by many developing or less developed countries
besides Turkey, the fact that the agricultural land has been rapidly
diminishing across the world will inevitably too much greater multi-dimensional
problems in the future.
Despite the decisions formulated under many regional/local plans in
accordance with the requirements provided in the Land Protection Law (Law No.
5402) in order to protect the agricultural lands since 2004, no success could
have been achieved. Especially in the areas where industrial, residential and
tourism functions have been developing rapidly, it is ever becoming impossible
to protect, and ensure the agricultural use of, agricultural land despite the
law and the plan decisions.
One of the regions in Turkey where significant part of the land is
agricultural land that experiences this problem is Thrace. This paper analyses
the change in the agricultural lands in the Thrace region, defines it along
with the theoretical background, and discusses such strategies aiming
prevention of pollution induced by industrialisation and development of the
agricultural potential in the region. Meanwhile, questioning the issue that
while in some societies, where free market economics is valid, the use of land
can be regulated on the basis of public interest, in some societies this cannot
be achieved.
Geçtiğimiz yarım
yüzyılda Türkiye’de kırsal nüfus hızla düşerken kentsel nüfus artmıştır. Bu
süreçte, doğal kaynak olan tarımsal alanların önemli bir bölümü niteliğini
kaybetmiş, kişi başına düşen tarım toprağı yaklaşık 7500 m2 iken, yarı
yarıya azalarak 3400 m2/kişi düzeyine gerilemiştir. Diğer yandan,
birçok çevre düzeni planında “tarım alanlarının korunması” temel ilke olarak
benimsenmiş olmasına rağmen pek başarılı olunamamıştır. Bu planlardan biri de,
Trakya Bölgesi için, Çevre Bakanlığı, Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAB) ve
İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi (İMP) işbirliği ile yapılan “Trakya Alt
Bölgesi Çevre Düzeni Planı”dır. Önemli
tarım topraklarına sahip olan bölgede, sanayinin ve kentsel yapılaşmanın tarım
toprakları aleyhine yayılmasının engellenmesini amaçlayan bu plan, 2009 yılında
onaylanmıştır. Buna rağmen, mutlak tarım topraklarının yoğunlukta olduğu birçok
bölgede olduğu gibi burada da tarım topraklarının yapılaşmalara açılması önlenememiştir.
Bu çalışmada,
yukarıda sözü edilen plan çerçevesinde, Trakya bölgesinde tarımsal alanlarda
yaşanan değişim süreci irdelenerek, kuramsal arka planı ile birlikte
değerlendirilmekte, söz konusu plan kapsamında, sanayi kaynaklı kirliliğin
önlenmesi ve tarımsal potansiyelin korunarak geliştirilmesine dönük
geliştirilen/belirlenen yöntem ve stratejiler tartışılmaktadır. Ayrıca birçok
plan çalışmasında tarımsal alanların korunması ve geliştirilmesine dönük
kararların uygulanamama nedenleri analiz edilerek nedenleri saptanmaya
çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 17 Sayı: 2 |