Death depends on the culture to which it belongs is one of the most important events of human being, where life ends or a new life begins. When we examine the history of humanity, death is accepted as a transition to a new life, and this situation also manifested in the form of deadly burials. The rooms of the tombs seen among the Turks and the sculptures erected for the measurements can be considered as a reflection of this. In this respect, tombs and grave stones are valuable for historical documents in terms of presentation of Turkish culture.
While living in Central Asia, the Turks created their own civilization and transferred these experiences to places where they traveled with migrations. Although changes in time, place and belief differentiate the practices of the Turkish civilization of Central Asia, it seems possible to follow cultural traces in terms of historical continuity.
While the human-shaped stone sculpture that we found in the central cemetery of İnönü district in Eskişehir occupies an important position in the name of bearing the traces of the cultural climate of Central Asia; it is also important for the history of colonization of the Turks in Anatolia. Despite the presence of human made stone sculptures or balbals in various parts of Anatolia, these are usually made by scraping the stone. However, the stone sculpture we have found is very similar to the examples of Central Asia. In addition to this, another feature that makes our results outstanding is the fact that this is the first discovery in Western Anatolia. In addition, examples were also found in field research conducted in the region to corroborate this conclusion.
Ölüm, ait olduğu kültüre göre; hayatın sona erdiği ya da yeni bir hayatın başladığı, insana dair en önemli olaylardan biridir. İnsanlık tarihine bakıldığında ölüm daha çok yeni bir yaşama geçiş olarak kabul görmüş olup bu durum ölüyü defnetme şekillerinde de kendini göstermektedir. Türklerde görülen mezar odaları ve ölüler için dikilen heykeller bunun bir yansıması olarak kabul edilebilir. Bu açıdan mezarlar ve mezar taşları Türk Kültürü’nü somutlaştıran ve günümüze taşıyan kıymetli tarih hazinelerimizdendir.
Türkler, Orta Asya’da yaşadıkları zaman zarfında kendilerine ait bir medeniyet oluşturmuşlar ve göçlerle birlikte gittikleri farklı coğrafyalara bu tecrübelerini taşımışlardır. Her ne kadar değişen zaman, mekân ve inanç koşulları Orta Asya Türk Medeniyeti’ne dair uygulamaları farklılaştırsa da tarihî devamlılık açısından kültürel izleri takip etmek mümkün görünmektedir.
Eskişehir’in İnönü İlçesi merkez mezarlığında tespit ettiğimiz insan şekilli taş heykel, Orta Asya kültür ikliminin izlerini taşıması adına önemli bir yere sahipken; Türklerin Anadolu’ya yerleşme tarihleri açısından da ehemmiyetlidir. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde insan şekilli taş heykel ya da balballara rastlanmasına rağmen; bunlar genelde taşa kazınarak yapılmışlardır. Ancak tespit ettiğimiz taş heykel form itibari ile Orta Asya örneklerine çok benzemektedir. Bunun yanında bulgumuzu istisnai hale getiren başka bir özellik de Kuzeybatı Anadolu’da bu konudaki ilk bulgu olmasıdır. Bunun yanında bölgede yürüttüğümüz saha incelemeleri ile bu tespiti güçlendirecek farklı örneklere de rastlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: Söğüt Özel Sayısı |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.