Haçlı Seferleri Avrupa tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Zira VIII. asırdan itibaren İslam fetihlerine maruz kalan Batı Hıristiyan dünyası bu seferler sayesinde yeni diyarlarla tanışmış ve zihinlerde hayal edilen Doğu’nun gerçekliklerini görmeye başlamışlardır. Haçlılar bu süreçte İslam diyarlarında türlü Latin devletler kurmuşlar, ancak hiçbir zaman kalıcı olamamışlardır. Gerçi, dönemin lüks mallarının nereden geldiklerini yine bu dönemde daha yakından öğrenebilmişlerdi. Bu zenginliklere ulaşma arzusu bazı münferit Avrupalıları alternatif yollar bulmaya sevk etmiştir. Örneğin, XIII. asırdan itibaren Afrika’yı Atlantik’ten dolaşma teşebbüslerine şahit olundu. Ne var ki, bu teşebbüslerin hiçbiri amacına ulaşamadı. XV. asrın ikinci çeyreğinde ise oldukça sıradışı bir hadise yaşandı. Prens Henrique’nin teşebbüsleriyle Portekizliler Bojador Burnu’na ulaştılar. Bu çalışmada Avrupalıların zihinlerinde geçilemez diye bilinen bu burnun geçilmesi ve ardından gelen maddî kazanımları güvence altına almak için Prens Henrique’nin kraliyetten talep ettiği 22 Ekim 1443 tarihli bağış mektubu ele alınacaktır.
Haçlı Seferleri Afrika Atlantik Prens Henrique Bojador Burnu
The Crusades had played a very important role in the history of Europe. Western Christianity could expand to the new lands and see the realities of the imagined East. After the first crusade, a number of Latin states were created in Islamic regions, but never remained persistent there. Christians, however, came to know the possible sources of luxury goods during this period. So, the desire to reach to those sources had moved few European individuals to search any alternative sea route. For example, at the end of the 13th century, one can see some fruitless attempts to find an Atlantic sea-way by sailing around Africa. Yet, a rather extraordinary event took place in the second quarter of the 15th century. With Prince Henry's incentives, his men could arrive at Cape Bojador. This study aims to deal with Henry’s efforts to pass the aforesaid cape, and a royal charter, dated Oct. 22, 1443, ensuring the profits coming from it in the future.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.