The Ottoman Empire was a political organisation in which equestrian culture reached an advanced level. The significant share of the Central Asian steppe tradition was a decisive factor in this. On the other hand, the state also assumed the role of patronising and encouraging this tradition with the breeding institutions it opened. Thus, the Ottomans were one of the few states that had large cavalry forces at a time when the horse constituted the backbone of the army forces, and were able to nourish this force with their own internal dynamics. However, within the political, military and economic variables of the XIXth century, when the state was going through a process of dissolution, horse breeding was also subjected to a serious decline. The liquidation of the fief system, which embodied the ancient breeding centres of the state, and the shift towards the procurement of army horses from foreign markets following the Crimean War of 1853-1856 were two important developments that played a decisive role in this decline. This study analyses the period between 1890 and 1900, when the Ottomans tried to procure military horses from foreign markets. In this period of intensive foreign procurement, some of the basic dynamics of the issue have been tried to be revealed based on official state records, which are first-hand sources.
-
Osmanlı Devleti atçılık kültürünün ileri seviyeye ulaştığı bir siyasi yapılanma olmuştur. Bunda Orta Asya bozkır geleneğinden önemli ölçüde nasiplenilmesi belirleyici bir etkendir. Öte yandan devlet de açtığı yetiştiricilik kurumlarıyla bu tradisyonu himaye ve teşvik eden bir rol üstlenmiştir. Böylece Osmanlılar atın ordu güçlerinin bel kemiğini teşkil ettiği devirlerde büyük süvari kuvvetlerine sahip olan ve bunu kendi iç dinamikleriyle besleyebilen sayılı devletten birini meydana getirmişlerdir. Ancak devletin aynı zamanda bir çözülme süreci yaşadığı XIX. yüzyılın siyasi, askeri ve ekonomik değişkenleri içerisinde at yetiştiriciliği de ciddi bir gerilemeye maruz kalmıştır. Devletin kadim yetiştiricilik ocaklarını bünyesinde barındıran ‘tımar sisteminin tasfiyesi’ ve 1853-1856 Kırım Savaşı’nı takiben ‘ordu atlarının dış piyasalardan tedarikine yönelinmesi’ söz konusu gerilemede belirleyici rol üstlenen iki önemli gelişme olmuştur. Ele alınan çalışma Osmanlıların askeri nitelikteki at ihtiyacını dış piyasalardan tedarik etmeye çalıştığı 1890-1900 aralığını ele almaktadır. Dış alımların yoğun olduğu bu aralıkta birinci el kaynak niteliğindeki resmi devlet kayıtlarından hareketle konunun temel bazı dinamikleri ortaya konmaya çalışılmıştır.
Söz konusu makale Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde 2015 yılında tamamlanan 'Osmanlı Devleti'nde At Yetiştiriciliği (1842-1918)' başlıklı Doktora Tezinden üretilmiştir
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.