Contrary to popular belief, history of radio broadcasting in Turkey dates back to earlier times. Although the first radio broadcast in our country took place on May 6, 1927, wireless telephones began to be used just before the establishment of the Republic of Turkey. Although the first existence of radio in this form in our lands shows that it was used mostly for communication purposes during the War of Independence, recent documents show us that this communication experience has become more developed and not only serves the communication required for the defense of the country, but also serves a wide variety of purposes on the international platform. The fact that radio was an imported invention obviously required some cooperation in owning it and using it in communication and broadcasting. On the other hand, this study will discuss whether the Treaty of Moscow dated March 16, 1921 had an impact on the entry of radio into Turkey. It is also important that the issue coincides with the collapse of the Ottoman Empire and the establishment of the Republic of Turkey. Because radio, which came to life on the international platform during this period, was tried to be implemented with Russian sources before 1925 and 1927. The documents we used in the study were obtained from the Presidential State Archives, the Turkish Diplomatic Archives of the Ministry of Foreign Affairs.
Türkiye’de radyo yayıncılığının geçmişi, bilinenin aksine biraz daha eskidir. Ülkemizde ilk radyo yayınının başlaması 6 Mayıs 1927’de gerçekleşmişse de Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmazdan hemen önce telsiz telefonun kullanılmaya başlanması msöz konusu olmuştur. Radyonun topraklarımızdaki bu formdaki ilk varlığı onun daha çok Kurtuluş Savaşı döneminde iletişim amaçlı kullanıldığını gösterse de son belgeler bize bu iletişim deneyiminin daha da gelişmiş olarak sadece ülkenin savunmasında gerekli olan iletişime hizmet etmediğini, uluslararası platformda da çok çeşitli amaçlara hizmet ettiğini göstermektedir. Ayrıca radyonun ithal edilen bir icat olması, belli ki ona sahip olmada ve onu iletişimde, yayıncılıkta kullanmada bazı iş birliklerini de gerektirmiştir. Diğer yandan bu çalışmada 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması’nın radyonun Türkiye’ye girişi noktasında bir etkisinin olup olmadığı tartışılacaktır. Bahsi geçen yıllarda yeni üretilmiş bir iletişim aracı olan radyo, iletişim tarihinde bir dönüm noktası olur olmaz, derhal uluslararası siyasetin bir parçası haline gelmiştir. Dolayısı ile üzerinde çalıştığımız belgeler bize radyonun iletişim tarihine sunduğu kadar siyasette edindiği yere dair de bilgiler sunmaktadır. Bu gelişmelerin Osmanlı Devleti’nin yıkılış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş sürecine denk gelmesi ise ayrıca önem arz etmektedir. Zira bu dönemde uluslararası platformda hayat bulan radyo, bizde daha 1925 ve 1927’ye gelinmeden Rus kaynaklı olarak hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Çalışmada kullandığımız belgeler Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri, Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi’nden elde edilmiş olup, anılan yıllarda en gelişmiş iletişim teknolojisi olan radyonun Türkiye ve O’nun uluslararası ilişkilerindeki rolüne temas etmek amaçlanmıştır.
Radyo Türkiye Rusya Moskova Antlaşması Mustafa Kemal Atatürk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Basın Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 1 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.