Bugün
Bingöl ilinin Kiğı ilçesinde bulunan camisi Akkoyunlu döneminde Pilten Bey
tarafından inşa ettirilmiştir. Adını banisinden alan yapı Balaban Camisi
olarak da bilinmektedir. Osmanlı döneminde şehir halkına hizmet veren cami,
kaza merkezinde bulunan en büyük ibadethane olma özelliğini taşımaktadır. Bu
sebepten adı arşiv belgelerinde Câmi-i Kebîr olarak zikredilmektedir.
Bu
çalışmada bu kadim yapının Osmanlı dönemindeki işleyişi hakkında bilgi
verilmiştir. Bu çerçevede mimari özelliklerine değinilmiş ve doğal afetler
sebebiyle tarihi süreç içerinde geçirdiği onarımlardan bahsedilmiştir. Ayrıca
çalışmada camideki görevliler ve bunların aldıkları ücretler ile cami vakfına
tahsis edilen gelirler hakkında bilgi verilmiştir. Böylece Osmanlı döneminde
Piltan Bey Camisi ve vakfının tarihsel süreci her yönüyle incelenmiş ve
müessesenin sosyal hayattaki rolü üzerinde durulmuştur.
Bugün
varlığını sürdürerek bölgedeki halka hizmet veren ibadethane 2017 yılında
aslına uygun bir şekilde restore edilmek istenmiştir. Fakat yapılan bu
yenileme çalışmasının caminin tarihi dokusuna uygun olmadığı görülmektedir.
Kiğı
Piltan (Pilten) Bey mosque that is located in the Kigi County of Bingol today
was built by Pilten Bey in the Akkoyunlu Period. The building, which was named
after its builder, is also known as Balaban Mosque. The mosque, which served
the people of the city during the Ottoman Period, is the biggest sanctuary
located in the centre of the county. For this reason, it is also called as
Câmi-i Kebîr, i.e. the Grand Mosque in archives.
In
the present study, information is provided about the functioning of this
ancient building during the Ottoman Period. In this context, the repairs it
has undergone throughout the history due to natural disasters and its
architectural characteristics are also mentioned. In addition, information is
also provided about the wages of the staff who were appointed for various
duties in this mosque, and the income that was allocated to its waqf. In this
way, the historical process of Piltan Bey Mosque and its waqf in the Ottoman
Period was investigated in all aspects, and the role of it in social life was
dealt with.
The
sanctuary, which still maintains its existence and serves the people in the
area, was supposed to be restored in 2017 in line with its original building.
However, it seems that this restoration work is not consistent with the
original status of the mosque.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 16 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 51 |
Vakıflar Dergisi Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Haziran ve Aralık aylarında yayımlanan süreli ilmi yayınıdır. Yayın talebiyle Vakıflar Dergisi’ne gönderilen makaleler Yayın Kurulu tarafından ön incelemeye tabi tutulur ve uygun bulunan makaleler incelenmek üzere çift kör hakem sistemiyle alanında uzman en az iki akademisyene gönderilir. Hakem raporları ve Yayın Kurulu kararı ile Vakıflar Dergisi'nde yayımlanması kabul edilen yazıların telif hakkı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilmiş sayılmakla birlikte yayımlanan makaleler ilgili okuyucular ve araştırmacılar tarafından kaynak gösterilmek koşuluyla kullanılabilir.