İşletmelerin, varlıklarını
sürdürebilmeleri ve rekabet üstünlüklerini korumaları için işletme içerisinde
olabilecek hata ve hilelerin önlenmesi, muhtemel risklerin belirlenmesi ve bu
risklere karşı önlem alınması amacıyla iç denetim birimlerini oluşturmaları
gerekmektedir. Bu faaliyetlerin etkinliğini artırmak ve kontrol etmek amacıyla
da iç kontrol sistemi ve bağımsız denetim faaliyetlerine verilen önem günden
güne artmaya başlamıştır.
Ortaya çıkan finansal skandallarda, etki
düzeyleri değişiklik gösterse de iç kontrol, iç denetim ve bağımsız denetim
kurumlarının sorumlulukları bulunmaktadır. Bu skandallarda hatalı işlemlerin
etkisinin yanında denetim çalışmalarında tarafsızlık, objektiflik ve
bağımsızlık anlayışlarında zedelenmenin payının da olduğu bir gerçektir. Bunun
sonucunda işletme çıkar çevrelerinin yanlış karar almaları ve ülke
kaynaklarının heba edilmesi söz konusu olacaktır. Dolayısıyla bağımsız,
tarafsız ve objektif davranabilen etkin bir iç denetim sistemi ve bu sistemin
iç kontrol ve bağımsız denetimle uyumu, mikro düzeyde işletmelere makro düzeyde
işletme ile ilgili çıkar çevrelerine ve ülkeye önemli ve değerli katkılar
sağlayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 5 |