Bu çalışmada verimlilik olgusu ekonomi politik perspektiften incelenmiştir. Çalışmada; verimlilik ve ekonomi politik kavramlarından sonra, iktisadi düşünce tarihselliği içinde; Azalan Ve Artan Verim Yasalarına, Marjinal Verimlilik Bölüşüm Teorisine, Klasik, Neoklasik, Keynezyen Teori, Solow Modeli, İçsel Büyüme Teorileri içinde verimlilik kavramının teknik ve teorik olarak nasıl yer aldığına değinilmiştir. Ayrıca, büyüme muhasebesinde, büyümenin temel kaynaklarından biri olarak toplam faktör verimliliğine yer verilmiştir. İkinci bölümde; çeşitli ülkelerde ve Türkiye’de verimlilik ve ücret eğilimleri karşılaştırmalı olarak, tarihsel ve güncel veriler temelinde incelenmiştir. Üçüncü bölümde; “verimlilik ekonomisi olmak” üzerine kimi öneri ve yaklaşım denemeleri geliştirilmeye çalışılmıştır. Son bölümde; çalışmanın önemi, temel sonuçları, Türkiye’nin konumu, öneri ve yaklaşımlar üzerine genel bir değerlendirme yapılmıştır. Verimlilik ve ücret artışlarının paralel gitmemesi halinde ekonomilerde krizler yaşandığı görülmektedir. Verimlilik ölçüsünde artmayan reel ücretlerin sürdürülemez büyümeye yol açtığı öne sürülmektedir. Bu çalışmada yapılan incelemelerde, hem bazı gelişmiş ülkelerde, hem de ülkemizde reel ücret artışlarının hep verimlilik artışlarının gerisinde kaldığı, hatta iki değişken arasındaki makasın sürekli açıldığı saptanmış bulunmaktadır. Hem daha adil bir paylaşımı içeren, hem de üretkenlik odaklı bir büyümeye dayanan ve adına “verimlilik ekonomisi” diyebileceğimiz yeni bir kalkınma stratejisine çok ihtiyacımız olduğu açıktır.
In this study, the political economy of productivity is examined. The subject is analyzed in both theoritical and practical ways. Basic variables are real productivity and real wages. The most important conclusion of this study is that if the increase of real productivity and wages are not proportional in an economy, economic crisis is inevitable and the economic growth is unsustainable. In this study, it is also observed that the increase of real wages are generally less than the increase of real productivity in both of the developed countries and Turkey. In conclusion, it is clear that Turkey should advance to become a productivity economy in which the distribution of income is more fair. To achieve this aim, Turkey should develop and follow a new development strategy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2015 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 1 |
Verimlilik Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.