İnsan, çalışma hayatında zihinsel veya fiziksel gücü ile var olmakta olup, sahip olduğu bu özellikleri kapasitesi ve sınırları çerçevesinde kullanarak çalışmaktadır. İçinde bulunulan dönemlerin özelliklerine göre bu yetenek ve kapasitelerin tanımları, sınırları ve kullanım oranları değişebilmektedir. Dördüncü Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0) olarak isimlendirilen dijital gelişmelerin katkısı ile birlikte robotların fiziksel iş yükünün, yapay zekanın ise mental iş yükünün yerini alacağı çalışma ortamlarının, ergonomi ve insan faktörleri uygulamaları için yeni alanların önünü açtığı görülmektedir. Endüstri 4.0 ile yaygınlaşan otomasyon, fiziksel olarak zorlayıcı işlerde ergonomik iyileştirmeler yaparak çalışanların olası sağlık problemlerini minimize edecektir. Bunun sonucunda, emek yoğun işlerde çalışanların kapasitesi daha yüksek katma değerli işlerde değerlendirilebilir ve iş sağlığı ve güvenliğinin standartları yükseltilebilir. Diğer taraftan, artan otomasyon ile çalışanın mental iş yükü katlanarak artacak, insan-robot/makine/ bilgisayar arasında etkin ve verimli olmayan etkileşimler ortaya çıkacaktır. Bu sorunların elimine edilmesi ve mental iş yükünün doğru analiz edilebilmesi için ergonominin nörobilimle entegresi sonucu ortaya çıkan “Nöroergonomi” alanındaki uygulamalar, Endüstri 4.0 ile oluşabilecek olası tehditleri fırsatlara çevirebilir. Bu çalışmada, Endüstri 4.0’ın ergonomi uygulamaları açısından oluşturabileceği tehditler ve fırsatlar değerlendirilmiş olup, olası tehditlerin yeni fırsatlara dönüştürülmesi sürecinde nöroergonomi uygulamalarının önemi vurgulanmıştır.
Human beings exist with mental and physical abilities in the work environment and they continue to work by using these capabilities within their limitations. The definitions, limitations, and usage of these capabilities change according to the characteristics of the time. In work environments, with the help of the fourth industrial revolution (Industry 4.0), robots and artificial intelligence will respectively replace physical and mental workloads. In these work environments, this replacement can highlight new applications in the domain of human factors/ergonomics. Increasing automation with Industry 4.0 makes ergonomic improvements in physically difficult jobs that can reduce the possible health problems of workers. At the end, the capacity of workers to perform physically difficult jobs can be evaluated in high-value-added manufacturing and workplace health and safety standards can be enhanced. On the other hand, workers’ mental workloads will be increased exponentially with augmenting automation, which may result in inadequate human-machine interactions. In Industry 4.0 applications, neuroergonomics, the application of neuroscience to ergonomics, can convert possible threats into opportunities by performing mental workload analysis in the correct way. In this study, we aimed to assess the possible threats and opportunities of Industry 4.0 applications in the domain of ergonomics. We also highlighted the importance of neuroergonomics applications in converting those possible threats into opportunities.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 3 |
Verimlilik Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.