Süt sığırcılığı ve süt üretimi konusunda Avustralya, Kanada, İsrail, İzlanda, Norveç, İsviçre, Japonya ve AB gibi gelişmiş kabul edilen ülkelerin pek çoğu belirli bir dönem üretimi kontrol altında tutmak ve süt piyasasında istikrarı sağlamak amacıyla inek sütüne kota programı uygulamıştır. Bu çalışmanın amacı; AB’ye aday ülke statüsündeki Türkiye’nin AB üyesi olması durumunda süt sektörünün kota sisteminin uygulanması veya uygulanmamasından nasıl etkilenebileceğinin ortaya konulmasıdır. Bunu irdeleyebilmek için AB’nin kota sistemini uygulamadan kaldırmadığı ve kaldırdığı Türkiye’nin 2014 yılında AB’ye üye olduğu 2 farklı senaryo oluşturulmuştur. Senaryolar kapsamında gerçekleştirilen üretim ve talep tahminleri karşılaştırıldığında kota sistemi devam ettiği takdirde Türkiye’de uzun vadede yüksek miktarda süt ve kırmızı et açığı ortaya çıkabileceği, kota sistemi kaldırıldığı durumda ise bu açığın önemli derecede azaltılabileceği ve hatta üretim fazlası elde edilebileceği sonucuna varılmıştır. Senaryo sonuçlarından nüfus talebi karşılamada sadece verim seviyesini arttırmanın yetersiz kalacağı, hayvan sayısını da arttırmak gerektiği görülmektedir. Ek olarak sığırın yanı sıra koyun, keçi ve manda yetiştiriciliği de aynı derecede dikkate alınmalıdır
When the countries with a developed dairy cattle breeding and milk production like Australia, Canada, Israel, Iceland, Norway, Switzerland, Japan and EU member states, are examined it is seen that most of them have implemented a milk quota system for a period of time. The aim of this research is to put forth how the milk sector in Turkey, a candidate country for EU, would be affected from the implementation or the abolition of the milk quota system in the EU when it becomes a member. In order to predict this, 2 different scenarios, where EU doesn’t abolish and does abolish the milk quota system and Turkey becomes a member in 2014, were made up in the scope of this study. After the comparison of the results on production and consumption estimated in the scenarios, it is seen that Turkey will be facing a considerable amount of deficit in milk and red meat in the following years if the quotas are decided to be continued. However, it is estimated that this deficit could be reduced or even a surplus of milk production could be possible if the milk quota system will be abolished. The results obtained from the scenarios show that increasing just the milk yield will not be sufficient to meet the demand of the increasing population. Therefore, it is obvious that the animal population shall also be increased. In addition, sheep, goat and buffalo breeding should be considered as important as cattle breeding
Diğer ID | JA72ED74HK |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 83 Sayı: 1 |
Veteriner Hekimler Derneği Dergisi açık erişimli bir dergi olup, derginin yayın modeli Budapeşte Erişim Girişimi (BOAI) bildirisine dayanmaktadır. Yayınlanan tüm içerik, çevrimiçi ve ücretsiz olarak sunulan Creative Commons CC BY-NC 4.0 lisansı altında lisanslanmıştır. Yazarlar, Veteriner Hekimler Derneği Dergisi'nde yayınlanan eserlerinin telif haklarını saklı tutarlar.
Veteriner Hekimler Derneği / Turkish Veterinary Medical Society