İnsanın bir yönüyle doğal bir yönüyle de siyasal, toplumsal bir canlı olduğu düşünebilir. Tarihsel süreç boyunca iktidarlar, insanın siyasal ve doğal yönleri üzerinde denetimi ele geçirmek için belirli egemenlik sistemleri uygulamışlardır. Bu egemenlik sistemlerini içeren “politika” ise olumlu veya olumsuz yönlerden iktidarın strateji, mekanizma ve farklı eylem tarzlarını kapsayan genel bir kavramdır. Biyopolitika da farklı sömürü biçimleriyle beden üzerinde egemenlik sistemleri kurmaktadır. Biyopolitik açıdan egemen iktidardan disiplin iktidarına geçerken politik araçlar değişse de dışsal baskı ve bireyin itaatkâr yönü değişmemektedir. Biyoiktidarın disiplin ağı ve endüstri sömürüsüyle bedenlerin denetimini sağladığı hapishaneler, hastaneler ve nihayetinde panoptikonlar her yerdedir. Bu noktadaki problem; biyopolitikanın bedeni disipline etme çabasının, neoliberalizmin beden dışındaki zihinleri belirli süreçlerle optimize etme problemini açıklama konusunda yeterli olup olmadığıdır. Çağımızda neoliberal rejim, biyopolitikanın yöntemleri dışında psikopolitikalar üzerinden inşa edilen incelikli yönler aracılığıyla kendi kendini simüle eden bireyler yaratmaktadır. Böylece neoliberalizm ile birlikte sömürülecek olan beden yerini ruha bırakmıştır ve sonsuz bir yapabilme ve hoşa gitme dönüşümü başlamıştır. Buna göre irademize müdahale eden kendi dışımızda bir güç ya da zorla giydirilen belirli bir elbise yoktur, artık isteklerimizin çıplaklığı ile yüzleşmek zordur. Bu duygu politikası belirli bir yanılsamayı da beraberinde getirir. Çünkü, psikopolitika çağına doğru ilerlerken, dijital panoptikonun gözetiminin duygu, tutku ve de zihinsel yani bütün içsel süreçleri ele geçirme tehlikesi vardır. Bu çalışmanın amacı, neoliberalizm araçlarının biyopolitika ve psikopolitika sömürüleri açısından nasıl ön plana çıktıklarına değinmektir. Bununla birlikte psikopolitikalarla nasıl farklı sömürü tarzlarının ortaya çıktığı analiz edilmeye çalışılacaktır. Nihayetinde kendisini psikopolitikalar içerisinde konumlandıran öznenin dramı tartışılacaktır.
It is possible to think of the human being as a natural creature in one aspect and a political, social creature in another. Throughout history, governments in power have performed certain systems of sovereignty in order to have a hold over the political and natural characteristics of human beings. Politics including these systems of sovereignty is a general concept that encompasses the strategies, mechanisms and different action types of governments in power in terms of positive or negative aspects. Biopolitics also establishes systems of domination over the body through different forms of exploitation. In terms of biopolitics, although the political instruments change from sovereign power to disciplinary power, the external pressure and the submissive aspect of the individual do not change. Prisons, hospitals and panopticons where bodies are controlled in the disciplinary network of biopower and industrial exploitation are everywhere. The problem at this point is whether biopolitics' attempt to discipline the body is sufficient to explain neoliberalism's problem of optimising minds outside the body through certain processes. In our age, the neoliberal regime creates self-simulating individuals through subtle aspects constructed through psychopolitics in addition to the methods of biopolitics. Thus, with neoliberalism, the body, which was to be exploited, was replaced by the soul, and an endless transformation of doing and enjoying began. According to this is no power outside of ourselves interfering with our will or a certain dress that is forced on us, it is difficult to face the nakedness of our desires. This politics of emotion brings a certain illusion over. Since, as we approach the age of psychopolitics, there is a danger that the digital panopticon will take over emotions, passions and mental processes, that is, all internal processes. The aim of this study is to address how neoliberalism tools have come to the fore in terms of the exploitation of biopolitics and psychopolitics. How different types of exploitation emerge through psychopolitics will be analysed. In conclusion, the drama of the human being positioning himself/herself within psychopolitics will be discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 19 |