In this study, which starts from the practice of Lacanian psychoanalysis and proceeds to its theory, trauma is discussed first. Attention is drawn to the importance of the social in overcoming trauma as well as its realization. As a matter of fact, trauma itself has a social quality. What gives trauma this social quality is the unconscious, which is structured like a language and under the influence of language. The unconscious, in this context, means the outside, society, as the Other as well as the inside. It is not possible to address the Lacanian Subject in the most accurate way without taking into account the unconscious, which is the outside inside. In this context, the following parts of the study proceed to the idea of the subject through the unconscious. The basic determinations of the Lacanian subject are tried to be determined in the discussion of feminine and masculine structure. Woman and man are approached not as sexes or genders, but as reference points that need to be addressed in order to reveal the ontological structure of the subject. At the end of this discussion, attention was drawn to the fact that one of the basic determinations of the Lacanian subject that emerges in the oscillation between woman and man is miscommunication. In this ontological structure, the disconnection of the subjects from each other, and the fact that fantasy intervenes between the subjects in every situation, prevents a possible communication. The last stage of the study is devoted to identifying the capitalist conditions we live in on this basis and the methods of struggle against these conditions. Capitalism, defined as unlimited commodity production, exists precisely on the basis of the lack of communication between subjects. Marx's analysis of commodity fetishism is also interpreted in this context. On the other hand, it is concealed by the system that miscommunication is an inevitable consequence of the capitalist system and once again different kinds of commodities are put forward as a solution. As the buyer of these commodities, the masculine structure is put forward as the sole subject. This determination makes it possible to give a new definition of patriarchal capitalism. In this context, it has been shown that the adoption and foregrounding of the feminine structure can result in the opening of new ways of struggle against capitalism.
Lacancı psikanaliz pratiğinden yola çıkıp teorisine ilerleyen bu çalışmada, öncelikle travma ele alınmıştır. Travmanın gerçekleşmesi kadar üstesinden gelinmesinde de toplumsal olanın önemine dikkat çekilmiştir. Nitekim travma kendisinde toplumsal bir nitelik taşımaktadır. Travmaya bu toplumsal niteliğini kazandıran ise bir dil gibi ve dilin etkisiyle yapılanan bilinçdışıdır. Bilinçdışı, bu bağlamda, içerisi olduğu kadar Öteki olarak dışarısı, toplum anlamına da gelmektedir. Lacancı Özneyi ise en doğru şekilde dışarıdaki içerisi olan bilinçdışını hesaba katmadan ele almak mümkün değildir. Bu bağlamda çalışmanın ilerleyen kısımlarında bilinçdışı üzerinden özne düşüncesine geçilmiştir. Lacancı öznenin temel belirlenimleri ise feminen ve maskülen yapı tartışmasında belirlenmeye çalışılmıştır. Kadın ve erkek, cinsiyet ya da toplumsal cinsiyetler olarak değil, öznenin ontolojik yapısının ortaya serilmesi için ele alınması gereken referans noktaları olarak düşünülmüştür. Bu tartışma sonunda kadın ile erkek arasındaki salınımda ortaya çıkan Lacancı öznenin temel belirlenimlerinden birinin iletişimsizlik olduğuna dikkat çekilmiştir. Kurulan bu ontolojik yapıda öznelerin birbirinden kopukluğu, öznelerin arasına her durumda fantezinin girmesi, olası bir iletişimin önünü kesmektedir. Çalışmanın son aşaması, bu temel üzerinde, yaşadığımız kapitalizm koşullarının ve bu koşullara karşı mücadele yöntemlerinin belirlenmesine ayrılmıştır. Sınırsız meta üretimi olarak tarif edilen kapitalizm tam da öznelerin birbirleri ile iletişimsizliği temelinde varlık sürdürmektedir. Marx’ın meta fetişizmi analizi de bu bağlamda yorumlanmıştır. Diğer yandan iletişimsizliğin kapitalist sistemin kaçınılmaz bir sonucu olduğu da sistem tarafından gizlenmekte ve çözüm olarak bir kez daha farklı türden metalar öne sürülmektedir. Bu metaların alıcısı olarak ise maskülen yapı yegane özne olarak öne sürülmektedir. Bu belirlenim patriyarkal kapitalizmin yeni bir tanımını yapma olanağı vermektedir. Bu bağlamda, feminen yapının benimsenip ön plana çıkarılmasının kapitalizme karşı yeni mücadele yollarının açılması ile sonuçlanabileceği gösterilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi, Toplumsal Cinsiyet ve Siyaset, Kadın Araştırmaları, Politik Psikoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 19 |