Thinking is one of the most distinguishing characteristics of humans. Man/woman can understand through thinking, find his/her way through thinking and solve inherent problems after giving some thought. Any educational activity, regardless of its type, initially aims to train the ability of our thinking. Thus although there are relatively new definitions such as “education of thinking”, “philosophy with kids”, “critical and creative thinking skills” education of thinking is in reality as ancient as the roots of humanity. The reason is activities such as knowing, understanding, living, and creating value collectively delineate man’s main mission on the earth. Scholars, philosophers, ethicists, scientists and educators are those who contribute to the development of thinking ability. Currently, training of the mind within the frameset of goodness values so as to create a culture of living and worldview to the end of eventually liberate and improve the person is among the key objectives of education of thinking. Education of thinking does not merely consist of philosophy or purely pedagogy; it is the combination of both. From the view of philosophy tradition, it is witnessed that actions such as “education of thinking”, and “philosophy with kids” are structured in relation to philosophers Socrates, Plato, Aristotle, Rousseau, Kant, and Dewey. From this approach, as is possible to reconstruct Westerner philosophers’ views with respect to “education of thinking”, “philosophy for kids” it is similarly viable to reconstruct the works of oriental philosophers/scholars. One of these works is Qutadgu Bilig. Written in 1069 during the reign of Karahanlı state by Yusuf Khass Hajib whose mission was “has haciblik” (caring for the problems of commoners and informing khan –the ruler- about their issues) basically stands out as a piece of literary work aiming to educate thinking ability and discipline one’s emotions, behaviors and personality with the highlighted values. This work attempts to answer the question how to make qut, a coincidental and luck based condition; meaning “gizmo, fate, fortune, happiness, state” and representing state of goodness of men whose existence is only temporary as a permanent entity in humans’, society’s and state’s life and if it can be achievable at all; the work attributes the continuity of qut (Bliss-Joy-Happiness) in values of virtue such as knowledge, justice, forgiveness, compassion, generosity, tender, patience and perseverance. To ensure the continuity of qut requires such a higher mental state and holy spirit. That is only viable through educating and activating one's thinking ability.
Düşünme, insanın en ayırıcı vasıflarından biridir. İnsan, düşünerek anlar, düşünerek yolunu bulur, düşünerek sorunlarını çözer. Hangi eğitim faaliyeti olursa olsun, öncelikle düşünme yetisini eğitmeyi amaçlar. Bu nedenle “düşünme eğitimi”, “çocuklarla felsefe”, “eleştirel ve yaratıcı düşünme becerileri” gibi adlandırmalar nispeten yeni olsa da, düşünme eğitimi aslında insanın tarihi kadar eskidir. Bunun böyle olmasının nedeni, bilme, anlama, yaşama, değer üretme faaliyetlerinin insanın yeryüzündeki temel konumunu tanımlıyor olmasıdır. Bilgeler, filozoflar, ahlakçılar, bilim adamları ve eğitimciler, düşünme yetisinin terbiyesine katkıda bulunan kişilerdir. Bugün de zihnin, iyilik değerleri çerçevesinde, bir yaşama kültürü ve dünya görüşü doğuracak, nihayetinde bireyin otonomisini sağlayacak ve geliştirecek şekilde eğitilmesi, düşünme eğitiminin temel hedefleri arasında yer alır. Düşünme eğitimi salt felsefeden ya da salt pedagojiden oluşmaz; her ikisinden de oluşur. Felsefe geleneği açısından bakıldığında, “düşünme eğitimi”, “çocuklarla felsefe” gibi etkinliklerin Sokrates, Platon, Aristoteles, Rousseau, Kant, Dewey gibi filozoflara geri götürülerek yapılandırıldığı görülebilir. Söz konusu yaklaşım açısından nasıl ki Batılı filozofların görüşleri “düşünme eğitimi”, “çocuklar için felsefe” kapsamında yeniden okunup değerlendiriliyorsa aynı şekilde doğulu filozofların/bilgelerin eserleri de okunabilir. İşte bu eserlerden biri, Kutadgu Bilig’dir. 1069 yılında, Karahanlı devletinde “has haciblik” (halkın sorunlarıyla ilgilenen ve bu sorunlardan Hakanı haberdar eden kişi) görevinde bulunmuş olan Yusuf Has Hacib tarafından yazılan eser, öncelikle düşünme yetisini eğitmek, öne çıkardığı değerlerle duyguları, davranışları ve kişiliği terbiye etmek isteyen bir çalışma niteliğindedir. Söz konusu eser, rastlantısal ve şansa bağlı bir durum olan; “uğur, baht, talih, mutluluk, devlet” gibi anlamlara gelen ve gelip geçici bir varlık olan insanın yeryüzündeki iyilik hâlini ifade eden kut’u, birey, toplum ve devlet hayatında nasıl sürekli hâle getirebiliriz, bunun bir yolu var mıdır, sorusuna cevap arar ve kutun sürekliliğini, bilgi, adalet, bağışlayıcılık, merhamet, cömertlik, yumuşak huyluluk, sabır, metanet gibi erdem değerlerinde bulur. Kut’u sürekli kılmak böyle bir zihin durumunu ve ruh yüceliğini gerektirir. Bu da ancak düşünme yetisini eğitmek ve etkin hâle getirmekle gerçekleşebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
ViSBiD, MLA ve Crossref tarafından indekslenmektedir. Ayrıca Index Copernicus takip sistemine alınmıştır.