In this study, it is focused on whether the concepts of case in Turkish language have a relationship with the verb or not and why the case suffixes can replace different cases are emphasized. One of the controversial issues of the Turkish language is undoubtedly the 'state concept'. For example, the suffix +DAn has been named by many researchers with the meanings of leaving, exiting or moving away. However, opinions have been expressed that this suffix is also used with functions such as orientation, belonging, presence, etc. From here we can get the following results: Are these names given by considering the relation with the verb in naming case suffixes as separation, presence, orientation etc.? Or do they add this meaning to the noun-origin words to which they are added? Even if these state concepts add these meanings to the words to which they are added, why are they used with the separation and finding function and with the finding and orientation function? Such questions distract us from the subject that case concepts are only related to the word to which they are added, in terms of structure and meaning. So, the main case suffixes are much related to the verb. This study has been written to offer a solution to the confusion that students have experienced in this regard during the education duration. Case suffixes should not be given by placing them in certain patterns and the noun or verb-noun words that it acts after in formal and semantic terms should be taken into account.
Bu çalışmada, Türkçede hâl kavramlarının fiil ile ilişkisi olup olmadığı ve hâl eklerinin farklı hâller yerine neden geçebildiği üzerinde durulmuştur. Türk dilinin tartışmaya açık olan hususlarından birini de hiç şüphesiz hâl kavramı oluşturmaktadır. Misal +DAn eki, birçok araştırmacı tarafından ayrılma, çıkma ya da uzaklaşma gibi anlamlarla adlandırılmış fakat yönelme, aitlik, bulunma vb. fonksiyonlarla kullanıldığına dair görüşler de sarf edilmiştir. Buradan şu sonuçlar çıkarılabilir: Hâl eklerinin ayrılma, bulunma, yönelme vb. olarak adlandırılmasında fiil ile ilişkisi göz önünde bulundurularak mı bu adlar verilmiştir? Yoksa eklenmiş olduğu isim soylu sözcüğe bu anlamı mı katmaktadır? Bu hâller eklendikleri sözcüklere bu anlamları katıyorlarsa neden ayrılma hâli bulunma işleviyle ve bulunma hâli yönelme işleviyle kullanılmaktadır? Bu gibi sorular, hâllerin sadece eklendikleri sözcükle yapı ve anlam bakımından ilişkili olduğu görüşünden bizleri uzaklaştırmaktadır. O halde hâl eklerinin başlıcaları fiille oldukça münasebet içindedirler. Bu çalışma, eğitim-öğretim sürecinde öğrencilerin bu hususta yaşamış oldukları karışıklıklara bir çözüm önerisi sunmak için yazılmıştır. Hâl ekleri belirli kalıplara yerleştirilerek verilmemeli ve formel ve semantik bakımdan kendinden sonra etki ettiği isim ya da fiil soylu sözcükler dikkate alınmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 12 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 3 |
ViSBiD, MLA ve Crossref tarafından indekslenmektedir. Ayrıca Index Copernicus takip sistemine alınmıştır.