Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Heidegger Sisteminde Dasein’ın Yeri

Yıl 2025, Sayı: 9, 99 - 128, 30.06.2025
https://doi.org/10.62068/visbid.1631307

Öz

Heidegger kendi terminolojisinde insanın yeryüzündeki ikametini vurgulamak adına insan-olmaklık için Dasein terimini kullanır. Ona göre Batı metafiziği insanın ontolojik bağlarını görmezden gelerek, onun bilmesine ve epistemolojik bağlamına öncelik vermiştir. Örneğin Descartes, öznenin varolma kanıtını epistemolojide aramıştır. O açık-seçik ilk bilginin öznenin kendi varlığının bilgisi olduğunu iddia etmiştir. “Düşünüyorum o halde varım” argümanı öznenin/insanın ratio yetisine vurgu yaparak onun varlığının ispatı kabul edilmektedir. Fakat bu nokta Heidegger sisteminde alaşağı edilmektedir. Çünkü insan her şeyden önce ontolojik ve varoluşsal bir varolandır. Bu bakımından insanı yaşamsallığından kopararak anlamaya, açıklamaya çalışmak yetersiz bir çabadır. İnsan cam fanusun içinde, dünyadan izole bir şey değildir. O yaşayan, kaygılanan, ilgilenen, acı duyan, yaşlanan, deneyimleyen bir varolandır. Onu anlamak için; onun varoluşsallığı, dünya-içinde-olmaklığı, düşmüşlüğü, fırlatılmışlığı, kaygısı, zamansallığı hesaba katılmalıdır. Bu nedenle insan-olmaklığı en iyi tanımlayan kavram Dasein’dır. Heidegger neden insan varoluşu için bu kavramı kullandığını Varlık ve Zaman’da detaylı bir şekilde izah ederken Batı metafiziğinin insan için kullandığı tabirlerin ne denli eksik olduğunu dile getirir. Ayrıca o Dasein kavramını kullanarak kendisini Batı metafiziğinin açmış olduğu özne-nesne dikatomisine düşmekten korumuştur. Varlık ile Dasein arasına açılmış olan uçurumdan sakınmıştır. Dasein her zaman varlıkla birliktedir. Dasein dünya-içine fırlatılmış bir şekilde hergünkülükte diğer Dasein’larla birlikte yaşamını sürdürmektedir. O dünyaya gark olan bir varolandır. Ama öyle bir varolandır ki varlık, hiçlik, zamanla ilişki içerisindedir. Dasein ‘varlığın anlamı nedir?’ sorusunu sorduğu için varolanlar arasında eşsiz bir yere sahiptir. Yalnız bu eşsizlik; aşkın, mutlak, üstün gibi anlamlara gelmeyip varolanlar arasındaki farklılığını ifade eder. Bu minvalde Dasein’ın Heidegger felsefesinde nasıl bir pozisyon ve önemde olduğu araştırılmış olup; neden bu kavramın kullanıldığı çalışma kapsamında tartışılmıştır.

Kaynakça

  • Ağaoğlu, A. (1973). Ölmeye Yatmak. İstanbul: Everest Yayınları. Anzieu, D. (2003). Freud’un Otoanalizi ve Psikanalizin Keşfi. Nesrin Tura (Çev.), İstanbul: Metis Yayınları.

The Place Of Dasein In Heidegger’s System

Yıl 2025, Sayı: 9, 99 - 128, 30.06.2025
https://doi.org/10.62068/visbid.1631307

Öz

In his own terminology, Heidegger uses the term Dasein for being-human in order to emphasize man’s residence on earth. According to him, Western metaphysics has ignored man’s ontological ties and given priority to his knowing and epistemological context. For example, Descartes sought proof of the subject’s existence in epistemology. He claimed that the first clear-cut knowledge is the subject's knowledge of his own existence. The argument “I think, therefore I am” is accepted as proof of the subject/human”s existence by emphasizing his/her ratio faculty. However, this point is overthrown in the Heideggerian system. Because man is, above all, an ontological and existential being. In this respect, trying to understand and explain man by detaching him/her from his/her vitality is an inadequate effort. Man is not something in a glass bowl, isolated from the world. He/she is a living, anxious, interested, suffering, aging, experiencing being. In order to understand him/her; its existentiality, being-in-the-world, fallenness, thrownness, anxiety, temporality must be taken into account. For this reason, the concept that best defines being-human is Dasein. While Heidegger explains in detail why he uses this concept for human existence in Being and Time, he expresses how incomplete the terms Western metaphysics uses for human are. In addition, by using the concept of Dasein, he protected himself from falling into the subject-object dichotomy that Western metaphysics has opened. He avoided the abyss that has opened between Being and Dasein. Dasein is always together with being. Dasein continues its life together with other Daseins in every day life, thrown into the world. It is a being that is submerged in the world. But it is such a being that is in a relationship with being, nothingness, and time. Dasein has a unique place among beings because it asks the question ‘what is the meaning of being?’ However, this uniqueness is; It does not mean transcendent, absolute, superior, etc. but expresses the difference between beings. In this context, the position and importance of Dasein in Heidegger’s philosophy has been investigated and the reason why this concept is used has been discussed within the scope of the study.

Kaynakça

  • Ağaoğlu, A. (1973). Ölmeye Yatmak. İstanbul: Everest Yayınları. Anzieu, D. (2003). Freud’un Otoanalizi ve Psikanalizin Keşfi. Nesrin Tura (Çev.), İstanbul: Metis Yayınları.
Toplam 1 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Bilgi Sistemleri Felsefesi, Araştırma Yöntemleri ve Teori
Bölüm Araştırma Makaleleri
Yazarlar

Aydın Yazğan 0000-0002-8271-3842

Erken Görünüm Tarihi 24 Haziran 2025
Yayımlanma Tarihi 30 Haziran 2025
Gönderilme Tarihi 1 Şubat 2025
Kabul Tarihi 8 Haziran 2025
Yayımlandığı Sayı Yıl 2025 Sayı: 9

Kaynak Göster

APA Yazğan, A. (2025). Heidegger Sisteminde Dasein’ın Yeri. Van İnsani ve Sosyal Bilimler Dergisi(9), 99-128. https://doi.org/10.62068/visbid.1631307

ViSBiD, MLA ve Crossref tarafından indekslenmektedir. Ayrıca Index Copernicus takip sistemine alınmıştır.