Davranışsal iktisat yaklaşımı ile tüketici davranışları incelendiğinde karar alma süreçlerinde psikolojik önyargıların varlığı bu alanda yapılan araştırmalar sonucunda görülmektedir. Geleneksel iktisada dayalı yaklaşımlar ve modellerin savunduğu rasyonalitenin aksine, karar alıcılar bilişsel önyargıları ile hareket ederek irrasyonel davranış sergileyebilmektedirler. Bu yaklaşım ile Neo-klasik İktisadın varsayımları tamamıyla reddedilmemekle birlikte bilişsel önyargıların dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda çalışmada giriş bölümünde davranışsal iktisat kavramına değinilmiş olup daha sonra literatürde yer alan çalışmalar incelenmiş ve tüketici güveni ve tüketim harcamaları ilişkisine değinilmiştir. Son olarak araştırmanın metodoloji kısmında bir zaman serisi analizi yapılarak değişkenler arasındaki eş bütünleşme ilişkisi ortaya konulmuştur. Veri seti olarak 2004Q1-2021Q3 dönemini kapsayan üçer aylık Zincirlenmiş hacim yöntemiyle hesaplanan GSYH ve yerleşik hane halklarının tüketimi, tüketici güven endeksi, tüketici fiyat endeksi verileri kullanılmıştır. Tüketim harcamalarının bağımlı değişken olduğu gelir, tüketici güven endeksi ve tüketici fiyat endeksi bağımsız değişkenler olarak modele eklenmiştir. Değişkenler arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkinin belirlenmesi maksadıyla ARDL sınır testi yaklaşımı kullanılarak incelenmiştir. Sonuç bölümünde davranışsal iktisat yaklaşımı perspektifinden tüketicinin güveninin tüketim harcamalarına olan etkisi analizden elde edilen bulgular ışığında değerlendirilmiştir. Ayrıca çalışmanın amacı doğrultusunda güven olgusuna yönelik tüketicilerin harcamalarındaki yerine vurgu yapılmıştır.
Davranışsal İktisat Tüketici Güveni Tüketim Harcamaları ARDL Sınır Testi
When scrutinizing consumer behaviors through the lens of behavioral economics, research in this domain underscores the prevalence of psychological biases in decision-making processes. Departing from the rationality posited by traditional economic paradigms, decision-makers often engage in irrational behavior propelled by cognitive biases. While not outrightly dismissing Neoclassical Economic assumptions, this approach accentuates the imperative of accounting for cognitive biases. The study commences with a succinct exposition of the behavioral economics concept, followed by a comprehensive literature review and an intricate examination of the nexus between consumer confidence and consumption expenditures. The methodological framework encompasses a meticulous time-series analysis, elucidating the co-integration dynamics between variables from 2004Q1 to 2021Q3. The dependent variable comprises consumption expenditures, while income, consumer confidence index, and consumer price index function as independent variables. Employing the ARDL bounds testing approach discerns both short and long-term relationships between the variables. In the conclusion, an evaluation of the impact of consumer confidence on consumption expenditures transpires from the vantage point of behavioral economics, underscoring the pivotal role of confidence in shaping consumers' expenditures, aligning with the study's overarching objective.
Behavioral Economics Consumer Confidence Consumption Expenditures ARDL Boundary Test
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 15 Sayı: 41 |