Sanayileşme süreciyle birlikte değişen üretim anlayışı paralelinde artan fosil yakıt kullanımı iklim değişikliklerine neden olmuş, çevreye zarar vermiş, doğal kaynak stokunu azaltmış, doğada yaşayan canlı türlerinin yok olmasına ve çeşitli iklimsel olaylara bağlı olarak insanların yaşamlarını kaybetmelerine sebep olmuştur. Antropojenik (insan kaynaklı) iklim değişikliğine bağlı olarak gelişen iklim krizi, dünya üzerinde yaşayan her türlü canlı varlığın ve insanların yaşamsal faaliyetleri üzerinde önemli bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Söz konusu bu iklim krizi tehdidi ise ülkeler ve toplumsal gruplar üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır. İklim krizinin ortaya çıkmasında en az payı olan ülkeler ve toplumsal gruplar süreçten orantısız bir biçimde daha çok etkilenmekte, yaşanan iklim felaketleri neticesinde her yıl milyonlarca insan göç etmekte, işsiz kalmakta, yoksullaşmakta ve sosyal koruma eksikliği nedeniyle şiddetlenen birtakım sorunlarla başa çıkmak zorunda kalmaktadır. Bu çalışma kapsamında iklim krizinin sebep olduğu olumsuzların öznesi konumunda olan insan faktöründen hareketle iklim krizinin sosyal boyutuna odaklanılmaktadır. Bu noktada çalışmanın amacı iklim krizinin sosyal boyutu bağlamında seçilmiş sosyal eşitsizlik, sosyal koruma ve göç olgusu üzerinden iklim krizi etkilerini değerlendirmek ve uygun sosyal politika önerileri geliştirmektir.
The use of fossil fuels, which increased in parallel with the changing production understanding with the industrialization process, caused climatic changes, damaged the environment, reduced the stock of natural resources, caused to the extinction of living species living in nature and caused people to lose their lives due to various climatic events. The climate crisis, which develops due to anthropogenic (human-induced) climate change, poses an important threat to the vital activities of all living creatures and people on earth. This climate crisis threat creates different effects on countries and social groups. Countries and social groups that have the least share in the emergence of the climate crisis are disproportionately affected by the process, and as a result of climate disasters, millions of people migrate every year, become unemployed, become poor, and have to deal with some problems that are exacerbated by the lack of social protection. Within the scope of the study, the social dimension of the climate crisis is focused on, starting from the human factor, which is the subject of the negative effects caused by the climate crisis. At this point, the aim of the study is to evaluate the effects of the climate crisis and to develop appropriate social policy recommendations through the social inequality, social protection and migration phenomenon selected in the context of the social dimension of the climate crisis.
Climate Crisis Social Inequality Social Protection Migration
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal Politika (Diğer) |
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 15 Sayı: 41 |