Bu çalışmada Ray Bradbury’nin distopik romanı Fahrenheit 451’in Zerrin Kayalıoğlu ve Korkut Kayalıoğlu tarafından yapılan 2014 tarihli Türkçe çevirisi incelenmektedir. Fahrenheit 451; 1971’de Reha Pınar, 1984’te Dilara Özman ve 2018’de Dost Körpe tarafından Türkçeye çevrilmesine karşın bu çalışmada söz konusu çevirinin seçilmesinin nedeni Kayalıoğlu çiftinin diğer çevirmenlerden farklı olarak kaynak dil/kültür odaklı bir yaklaşım benimsemesidir. Bu yaklaşımın detaylı olarak incelenebilmesi içinse karşılaştırmalı analizden ziyade tek bir çeviriye odaklanılmıştır. Raymond van den Broeck’in çeviri eleştirisi modeline dayanan bu incelemede temel gaye yazım hatalarını ve yanlış çevirileri tespit etmek değil, çevirmenlerin kaynak odaklı bilinçli tercihlerini analiz etmek ve edebiyat çevirisinde kaynak odaklı yaklaşımın sonuçlarını gözlemlemektir. Bu yaklaşımla çevirmen tercihlerinin Bradbury tarafından yaratılan karmaşık evreni ve Bradbury’nin biçemini erek kültüre yansıtmada etkili olup olmadıkları anlaşılabilmektedir. Yedi farklı kategoride seçilen örnek cümle, sözcük, sözcük öbeği ve ifadeler çevirmenlerin metne, dile ve esere yaklaşımlarında kategorik olarak bir tutarlılık olduğunu ancak kategoriler arasında kısmî zıtlıklar bulunulduğunu göstermektedir. Çevirmenler metnin genelinde kaynak dile ve kültüre fazlasıyla bağlı kalmışlar ve tercihlerinde çoğu zaman sözcüğü sözcüğüne çeviri yöntemine başvurmuşlardır. Bu durumun sonucunda erek metinde doğallıktan feragat edilmiş ve yer yer Türk okurun aşina olmadığı ifade ve cümle yapıları tercih edilmiştir. Buna karşın çevirmenlerin ikileme ve pekiştirmeler ile nidalar konusunda yaratıcı çözümlere başvurarak genel çeviri stratejilerinden farklı bir yaklaşım sergiledikleri görülür. Çevirmenler aynı zamanda yazarın özgün biçeminden farklı bir biçem ortaya koymakla yeniden yaratım yoluna gitmişlerdir. Nitekim bu eleştirel inceleme, Fahrenheit 451 özelinde distopya türünün çevirisine ilişkin zorlukların derinlemesine anlaşılmasına katkıda bulunmakta, edebiyat çevirisinde kaynak odaklı yaklaşımın yarattığı sonuçları gösteren bir örnek niteliği taşımaktadır.
çeviri eleştirisi Fahrenheit 451 edebiyat çevirisi Raymond van den Broeck kaynak odaklı çeviri
This study analyses the Turkish edition of Ray Bradbury's dystopian novel Fahrenheit 451 translated by Zerrin Kayalıoğlu and Korkut Kayalıoğlu in 2014. Although Fahrenheit 451 was translated into Turkish by Reha Pınar in 1971, Dilara Özman in 1984 and Dost Körpe in 2018, the reason for choosing this specific translation for this study is that the Kayalıoğlu couple adopts a source language/culture-oriented approach unlike other translators. To examine this approach in detail, a single translation, rather than a comperative analysis, is focused. In this critique, based on the translation criticism model created by Raymond van den Broeck, the main aim is not to identify typos and mistranslations, but to analyze the source-oriented choices made consciously by the translators and to observe the results of the source-oriented approach in literary translation. With this approach, it is possible to understand whether translators' choices are effective in reflecting the complex universe created by Bradbury and his literary style in the target culture. The sample sentences, words, phrases, and expressions selected in seven different categories show that there is a categorical consistency in the translators' approaches to the text, language, and work, but that there are sometimes contradictory preferences between categories. The translators have adhered to the source language and culture throughout the text and have often resorted to word-for-word translation in their preferences. Therefore, authenticity was sacrificed in the target text and sometimes expressions and sentence structures unfamiliar to Turkish readers were used. On the other hand, the translators have adopted a different approach from the general translation strategies by resorting to creative solutions in terms of repetitions, emphasizing adjectives and adverbs and interjections. At the same time, the translators also resorted to re-creation by introducing a style different from the author's authentic style. To sum up, this critical analysis contributes to an in-depth understanding of the difficulties related to the translation of the dystopian genre in the specific case of Fahrenheit 451 and serves as an example of the consequences of a source-oriented approach in literature translation.
translation criticism Fahrenheit 451 literary translation Raymond van den Broeck source-oriented translation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çeviri ve Yorum Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 1 |