As an institution of higher religious education in Turkey, faculties of theology have a history of nearly a hundred years. As an institution that trains personnel for formal and non-formal religious education, it can be said that it has a high level of influence in society. In this respect, it should be noted that it is important to reveal the perspective of different segments of society towards the graduates of the faculty of theology. Since the day it was founded, there are studies on the faculty of theology and its members who have found themselves in different debates during this period. These studies generally deal with theology faculty students and faculty programs. There is no research that quantitatively measures the perceptions and perspectives of individuals without theology education about theologians. The research differs from others in terms of both its target audience and its content. The aim of the study is to reveal the perceptions of individuals in the society towards theologians. The problem statement of the study is constructed as “How is the society's perception of theologians?”. The sub-questions of this study are: How are the personal and social characteristics of theologians perceived in the society? What is the perception of the society about the professional skills (religious expectations) of theologians? It is expected that the results will provide data for the studies of religious education and training planners and members of the faculty of theology. In this study, a personal information form for the participants and the “perception scale for theologians” created by Ümit Horozcu in 2019 were used. In the scale, there are titles related to personal, social and professional skills in order to reveal the perception of theologians. While the first 8 items of the scale were determined as personal and social factors, the 9th item and the following items were named as religious expectations factor. The general survey model, one of the quantitative study methods, was adopted in the study. The population of the research consists of individuals residing in the cities of Istanbul, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Bursa, Balıkesir and Çanakkale in the Marmara Region. The sample of the research consists of adults aged 18 years and over who are not graduates of theology, who are not working in the field of theology or within the DIB. In the research, a total of 510 participants, 268 female and 242 male participants living in the Marmara region, were reached. Participants were included in the study by easily accessible sampling method. Age, gender, education level and city of residence were determined as the variables of the study. As a result of the study, it was revealed that there was no significant difference in variables other than age. The result of personal and social factors and religious expectations factor means that although there is a positive perception towards theologians, there is no definite opinion on the subject. Based on this situation, suggestions have been made to review the content of the theology programmes, to prepare programmes in which students will be more face-to-face with the target audience during the education and training process, and to put career differentiation on the agenda.
Religious Education Higher Religious Education Theology Faculties Theologians Society
Türkiye’de yüksek din eğitimi kurumu olarak ilahiyat fakültelerinin yaklaşık yüz yıllık bir tarihi bulunmaktadır. Örgün ve yaygın din eğitimine eleman yetiştiren bir kurum olarak toplumdaki etki düzeyinin yüksek olduğu söylenebilir. Bu açıdan toplumun farklı kesimlerinde ilahiyat fakültesi mezunlarına yönelik bakış açısının ortaya konulması önemlidir. Kurulduğu günden bu yana kendini farklı tartışmaların içinde bulan ilahiyat fakülteleri ve mensuplarıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmalar genel olarak ilahiyat fakültesi öğrencilerini ve fakülte programlarını ele almaktadır. İlahiyat eğitimi almayan bireylerin, ilahiyatçılarla ilgili algılarının ve bakış açılarının nicel olarak ölçüldüğü araştırmaların az sayıda olduğu görülmektedir. Bu açıdan araştırma hem hedef kitlesi hem de içeriği açısından diğerlerinden ayrılmaktadır. Çalışmanın amacı toplumdaki bireylerin ilahiyatçılara yönelik algılarını ortaya koymaktır. Çalışmanın problem cümlesi “Toplumun ilahiyatçı algısı nasıldır?” şeklinde kurgulanmıştır. Bu çalışmanın alt soruları "İlahiyatçıların kişisel ve sosyal özellikleri toplum nezdinde nasıl algılanmaktadır?" ve "Toplumun, ilahiyatçıların mesleki becerileri ile dini beklentilere yönelik algısı nedir?" şeklinde belirlenmiştir. Bu sorular, ilahiyatçıların toplumsal rollerine ilişkin algıların incelenmesini ve toplumun bu meslek grubuna yönelik tutumlarının anlaşılmasını hedeflemektedir. Bu bağlamda, ilahiyatçıların toplumsal statüsü, dini liderlik rolleri ve bireysel niteliklerine dair toplumsal algılar derinlemesine analiz edilerek mesleki kimliklerinin sosyal yansımaları irdelenmektedir. Sonuçların din eğitim öğretim planlayıcılarının ve ilahiyat fakültesi mensuplarının çalışmalarına veri sağlayacak özellikte olması beklenmektedir. Konuyla ilgili olarak katılımcılara yönelik kişisel bilgi formu ve Ümit Horozcu’nun 2019 yılında oluşturduğu “İlahiyatçılara Yönelik Algı Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçekte ilahiyatçı algısının ortaya konulması amacıyla kişisel, sosyal ve mesleki becerilerle ilgili başlıklar mevcuttur. Ölçeğin ilk 8 maddesi kişisel ve sosyal faktör olarak belirlenirken 9. madde ve sonrası dini beklentiler faktörü olarak isimlendirilmiştir. Araştırmada nicel çalışma yöntemlerinden genel tarama modeli benimsenmiştir. Araştırmanın evreni, Marmara Bölgesi’nde bulunan İstanbul, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale şehirlerinde ikamet eden bireylerden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemini ilahiyat mezunu olmayan, ilahiyat alanında ve DİB bünyesinde görev yapmayan, 18 yaş ve üzeri yetişkinler oluşturmaktadır. Araştırmada Marmara bölgesinde yaşayan 268 kadın ve 242 erkek katılımcı olmak üzere toplam 510 katılımcıya ulaşılmıştır. Katılımcılar, araştırmaya kolayca erişilebilir örnekleme yöntemi ile dahil edilmiştir. Çalışmanın değişkenleri olarak yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi ve yaşanılan şehir belirlenmiştir. Çalışma sonucunda yaş dışındaki değişkenlerde anlamlı bir farklılık olmadığı ortaya çıkmıştır. Kişisel ve sosyal faktörler ile dini beklentiler faktöründe ortaya çıkan sonuç ilahiyatçılara karşı olumlu bir algı olmasına rağmen konuyla ilgili kesin kanaat olmadığı anlamına gelmektedir. Bu durumdan hareketle ilahiyat program içeriklerinin gözden geçirilmesi, eğitim öğretim sürecinde öğrencilerin hedef kitleyle daha fazla yüz yüze gelecek programlar hazırlanması ve kariyer ayrıştırmasının gündeme alınması yönünde öneriler oluşturulmuştur.
Din Eğitimi Yüksek Din Eğitimi İlahiyat Fakültesi İlahiyatçılar Toplum
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 2 |
Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.