Ses ile mimarlığın ilişkisi mağaralarda gerçekleştirilen ayinlere kadar uzanmaktadır. İnsanoğlu duygularını ve düşüncelerini iletmenin bir yolu olarak yüzyıllardır enstrümanlar ile müzik icra etmişler ve şarkılar söylemişlerdir. Günümüze kadarki süreçte, müzikal sesin en iyi şekilde, ortamdaki dinleyicilere iletilmesi için pek çok farklı forma sahip alanlarda performanslar sergilenmiştir. 18. yy itibari ile sadece konser amaçlı tasarlanan salonların kullanımı ön plana çıkmıştır. 20. yy’a kadar konser salonları basit ve klasik bir düzen ile inşa edilmiş ve en yaygın biçimler; ayakkabı kutusu, yelpaze ve at nalı salon formları olmuştur. Ancak modern müziğin etkinleşmesi, salon kapasitelerinin arttırılması ihtiyacı yeni form arayışlarına da neden olmuş ve akustik alandaki gelişmelerle birlikte “üzüm bağı” salon formu tasarım sürecine dahil olmuştur.
Bu çalışma kapsamında, üzüm bağı formuna sahip konser salonun yer aldığı “Elbphilharmonie Hamburg Binası” için; kentsel-yakın çevre ve mekansal bağlam açısından, yapım teknolojisi ve fiziksel çevre açısından, fuaye ve salon tasarımı açısından analizler gerçekleştirilmiş ve değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışma sonucunda, Elbphilharmonie Hamburg Binasının form, fonksiyon ve yapım teknolojisi açısından önem taşıdığı, ayrıca tarihi doku ile bütünleşen binanın Elbe Nehri’nin sağladığı ulaşım ve ticaret avantajları sayesinde ön plana çıkmış olduğu belirlenmiştir.
Üzüm bağı form Konser salonu Elbphilharmonie Hamburg Vineyard form Concert hall
The relation of sound and architecture extends to the rituals performed in caves. As a way of conveying human feelings and thoughts, they have played music and sang songs with instruments for centuries. As of the 18th century, the use of halls designed for concert purposes only rose to prominence. In the process to date, performances have been implemeted in many different forms for the best transmission of the musical sound to the audience in the environment. Until the 20th century, concert halls were built with a simple and classical order and were the most common forms; Shoebox, fan and horseshoe hall forms. Nevertheless, modern music activation as well as the need to increase hall capacities have led to the quest for new forms and with the developments in the acoustic field, the "vineyard" hall form has been included in the design process.
In this study, for the “Elbphilharmonie Hamburg Building”, which have concert hall in the form of vineyard; analyzes and evaluations was made in terms of urban-close environment and spatial context, construction technology and physical environment, foyer and hall design. As a result of the study, it has been determined that Elbphilharmonie Hamburg building is important in terms of form, function and construction technology as well as the building, which is integrated with the historical texture, stands out thanks to the transportation and trade advantages provided by the Elbe River.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
http://www.yalvacakademi.org/