Özellikle 19.yy başlarından itibaren yapı sektöründe etkili şekilde kullanılmaya başlayan çelik, günümüzde her türlü yapım faaliyeti içinde yer alan bir malzeme olarak karşımıza çıkmaktadır. Dayanıklı, ekonomik olmasının yanı sıra özellikle sürdürülebilir malzeme olması kullanım alanının geniş olmasında büyük etkiye sahiptir. Yapıların ana taşıyıcı sistemlerinin yanı sıra özellikle bina örtü sistemlerinin taşıyıcıları olarak da etkili şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışma kapsamında da çelik, çatı örtü sistemin taşıyıcısı olarak kullanılmıştır. Bu kapsamda bir sanayi yapısının 30 m çatı açıklığını geçmek için, üçgen ve hilal başlık tiplerine sahip kafes kirişler seçilmiştir. İki başlık türünde de mekanın tavan yüksekliğine 0 cm, 40 cm, 80 cm, 120 cm, 160 cm, 200 cm ve 240 cm avantaj sağlayacak biçimler tasarlanmıştır. İki başlık türünün her biri için yedi farklı biçim oluşturularak toplam 14 adet düzlemsel kafes kiriş elde edilmiştir. Kirişlerin her biri SAP2000 programında optimum ağırlığın elde edilebileceği biçimde modellenmiştir. Daha sonra ağırlığa bağlı olarak her başlık tipi ve tavan yükseklik kazancı için en optimum sonucu veren düzlemsel kafes kirişler belirlenmiştir.
Especially since the beginning of the 19th century, steel, which has been used effectively in the building sector, is now a material that is involved in all kinds of construction activities. In addition to being durable and economical, the fact that steel is a sustainable material has a great effect on its wide usage area. In addition to the main bearing systems of buildings, it is also used effectively as bearing elements of roof systems. In this study, steel was used as a bearing element of the roof system. In this context, lattice beams with triangular and crescent head types were selected to pass the 30m roof span of an industrial building. In both types of caps, forms that will provide advantage 0 cm, 40 cm, 80 cm, 120 cm, 160 cm, 200 cm and 240 cm to the ceiling height of the space are designed. A total of 14 planar lattice beams were obtained by creating seven different shapes for each of the two cap types. Each beam was modeled in the SAP2000 program so that the optimum weight could be obtained. Then, depending on the weight, the planar lattice beams that give the optimum result for both each cap type and ceiling height gain were determined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 1 |
http://www.yalvacakademi.org/