Objective
This study aims to evaluate the use of patient restraints in an ICU setting, examining patient characteristics, reasons for restraint application, alternative interventions attempted, and factors influencing restraint termination.
Material and Methods
A retrospective, descriptive, study was conducted by reviewing patient records from a private hospital's ICU between January and December 2023. Data were extracted from hospital records, including patient demographics, reasons for restraint, alternative interventions attempted, and patient outcomes. Statistical analysis was performed using SPSS, applying descriptive and comparative methods to identify trends and patterns in restraint use.
Results
The study included 30 ICU patients subjected to restraints. The most common reasons for restraint were self-harm and fall risk (53.3% each), followed by disorientation (46.7%) and delirium (30.0%). Arm/wrist restraints were the most frequently used method (76.7%). Alternative interventions, including verbal de-escalation (86.7%) and psychological assessment (60.0%), were frequently attempted before restraint application. The primary reason for restraint termination was patient stabilization (33.3%).
Conclusion
While restraints are often necessary for patient safety, their use should be minimized through alternative interventions. Continuous monitoring, staff training, and adherence to best practices are essential in reducing reliance on restraints while maintaining patient well-being.
Patient safety Patient restraint Physical restraint Intensive care unit
ÖZET
Amaç
Bu çalışmanın amacı yoğun bakım ünitesinde hasta kısıtlama kullanımını değerlendirmek, hasta özelliklerini, kısıtlama uygulama nedenlerini, denenen alternatif girişimleri ve kısıtlamanın sonlandırılmasında etkili faktörleri incelemektir.
Gereç ve Yöntem
Ocak ve Aralık 2023 arasında özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesindeki hasta kayıtları incelenerek retrospektif, tanımlayıcı, bir çalışma yürütüldü. Veriler, hasta demografisi, kısıtlama nedenleri, denenen alternatif müdahaleler ve hasta sonuçları dahil olmak üzere kurumun kayıtlarından çıkarıldı. İstatistiksel analiz, kısıtlama kullanımındaki eğilimleri ve kalıpları belirlemek için tanımlayıcı ve karşılaştırmalı yöntemler uygulanarak SPSS kullanılarak gerçekleştirildi.
Bulgular
Çalışmaya kısıtlama uygulanan 30 yoğun bakım hastası dahil edildi. Kısıtlamanın en yaygın nedenleri kendine zarar verme ve düşme riskiydi (%53,3), ardından yönelim bozukluğu (%46,7) ve deliryum (%30,0) geldi. Kol/bilek kısıtlamaları en sık kullanılan yöntemdi (%76,7). Kısıtlama uygulamasından önce sözlü gerginliği azaltma (%86,7) ve psikolojik değerlendirme (%60,0) gibi alternatif müdahaleler sıklıkla denendi. Kısıtlamanın sonlandırılmasının birincil nedeni hasta stabilizasyonuydu (%33,3).
Sonuç
Kısıtlamalar genellikle hasta güvenliği için gerekli olsa da, alternatif müdahalelerle kullanımları en aza indirilmelidir. Sürekli izleme, personel eğitimi ve en iyi uygulamalara uyum, hasta refahını korurken kısıtlamalara olan bağımlılığı azaltmak için esastır.
Hasta güvenliği Hasta kısıtlaması Fiziksel kısıtlama Yoğun bakım ünitesi
2024-10/386
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Yoğun Bakım Hemşireliği |
| Bölüm | Araştıma |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 16 Ağustos 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 6 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 29 Sayı: 2 |
Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.