Oil transportation is carried out by
sea on a large scale. This is a significant threat to the pollution of the
marine environment. Coastal facilities and oil platforms located at sea are other
factors that should be taken into consideration in the possible marine pollution.
In terms of our country, which has a
natural passageway consisting of the Bosphorus, the Marmara Sea and the
Dardanelles, oil transportation includes a significant danger with respect to
marine pollution.
Referring to the importance of the
issue Turkey is a party to almost all of the Conventions relating to the
protection of the marine environment. Many of the provisions of the Convention
was implemented on Turkey. Significant arrangements have also been made in
domestic legislation which has not been enough. One of the main regulations is
Law No. 5312 on "The Act on
Principles of Intervention in Urgent Cases of Pollution of the Sea Environment
by Oil and Other Noxious Items and Compensation (UCPS Act)”.
In this study, the parties
responsible for pollution damage, the scope of pollution damages, the
determination of the damage, the guarantee and compensation principles are
examined within the scope of the provisions of the UCPS Act. The duties and
responsibilities of the authorized institutions and institutions to be prepared
for emergencies are beyond the scope of the study.
Petroleum and other pollutants emergency preparedness and response to oil pollution legal liability compensation for pollution damage compulsory insurances for coastal facilities
Petrol
taşımacılığı, büyük ölçekte denizyoluyla yapılmaktadır. Bu ise deniz çevresinin
kirlenmesi açısından önemli bir tehdittir. Denizde konuşlu petrol platformları
da muhtemel deniz kirliliğinde önemle dikkate alınması gereken bir diğer
faktördür.
İstanbul Boğazı, Marmara
Denizi ve Çanakkale Boğazı’ndan oluşan doğal bir geçiş yoluna sahip ülkemiz
açısından petrol taşımacılığı, deniz kirliliği bakımından önemli bir tehlike de
içermektedir. Konunun önemine istinaden Türkiye deniz çevresinin korunması ile
ilgili konvansiyonların hemen hemen tamamına taraftır. Birçok konvansiyon
hükümleri Türkiye hakkında uygulamaya girmiştir. Bununla yetinilmemiş iç
mevzuatta da önemli kanuni düzenlemeler yapılmıştır. Başlıca düzenlemelerden
biri de, 5312 sayılı “Deniz Çevresinin
Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve
Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun’dur.
Bu çalışmada, 5312 sayılı
kanun hükümleri çerçevesinde kirlenme zararlarının sorumlu tarafları, kirlenme
zararlarının kapsamı, zararların belirlenmesi, güvence altına alınması ve
tazminine dair esaslar incelenmektedir. Acil durumlara hazırlıklı olmaya dair
yetkili kurum ve kuruluşların görev ve sorumlulukları çalışma kapsamı
haricindedir.
Petrol ve Diğer Kirletici Maddeler Petrol Kirliliğinde Acil Durumlara Hazırlık ve Müdahale Hukuki Sorumluluk Kirlenme Zararlarının Tazmini Kıyı Tesisleri Zorunlu Sigortası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | ÖZEL HUKUK MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 YBHD 2019/1 |