Bu çalışmada, kamusal ve özel alanların kesişiminde, toplumsal cinsiyet normları etrafında şekillenen kadınlık algısı ile kadınların kendilerini bu alanlardan hangisine daha fazla ait hissettikleri araştırılmaktadır. Bu inceleme, kadınların özel alana yönelik kurdukları bağlar ya da yeni ilişki biçimlerinin yanı sıra, özel alanın devamlılığı için mevcut alternatifleri ve toplumsal ilişkilerde bunların taşıdığı anlamları da ele almaktadır. Bu bağlamda İstanbul’da fabrikalarda çalışan 17 kadın işçiyle derinlemesine görüşmeler yapılmış, veriler eleştirel söylem analizi ile yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kadın, “yeri” olarak nitelendirilen özel alanın yabancısı haline gelmekte ve kamusal alanda da tam olarak yer bulamamaktadır. Kadınlar çoğunlukla aidiyet hissettikleri özel alana yetemez ve erkek egemen olan kamusal alanda kendilerine tam olarak yer bulamazken, içselleştirdikleri cinsiyet normlarına ve kadın olmaya dair kabullerine de yabancı hale gelmektedirler. Kadınlar özel alan ve kamusal alanın arasında sıkışarak aidiyetlerini, kimliklerini ve cinsiyetlerine dair inançlarını kaybederek yabancılaşmaktadır.
Kadın Özel Alan Kamusal Alan Yabancılaşma Cinsiyete Yabancılaşma Cinsiyete Yabancılaşma
This study investigates the perception of femininity shaped by gender norms at the intersection of public and private spheres, and to which of these spheres women feel they belong more. This examination examines not only the ties or new forms of relations that women establish towards the private sphere, but also the alternatives available for the continuity of the private sphere and the meanings they carry in social relations. In-depth interviews were conducted with 17 female workers in factories in Istanbul, and the data were interpreted through critical discourse analysis. According to the results of the research, women become strangers to the private sphere, which is characterized as their “place,” and cannot fully find a place in the public sphere. While women are not enough for the private sphere to which they feel they belong and cannot fully find a place for themselves in the male-dominated public sphere, they also become strangers to the gender norms they have internalized and their assumptions about being a woman. Women are squeezed between the private and public spheres and become alienated by losing their belonging, identity, and beliefs about their gender.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 22 Sayı: 4 |