Bu yazı, Yerbilimleri Dergisinin 36. cildi, 2. sayısında yayımlanan “Karçal Dağları’nda Kaya Buzulu Oluşumları” isimli makaleye yapılan eleştirilere cevaben yazılmıştır. Bahsi geçen makale, Karçal Dağları’nda yer alan ve tespiti yazarları tarafından, bizzat arazi gözlemleri sırasında gerçekleştirilen, kaya buzullarının sınıflandırılması ile coğrafi özelliklerinin tanıtılmasından oluşmaktadır. Bu bağlamda tartışma yazarı, daha önce güncel buzulların değerlendirildiği bir çalışmayı (Gürgen ve Yeşilyurt, 2012) temel alarak, yazarlar tarafından bahsedilen oluşumların döküntü örtülü buzul olduğunu savunmaktadır. Bu yargı, sadece önceki çalışmaya ait olan arazi gözlemlerine dayanmaktadır. Dayanak gösterilen önceki çalışma, bu çalışmadan farklı bir metodolojiye sahip olmadığı gibi, çalışma içerisinde de bunların buz çekirdekli kaya buzulu mu yoksa döküntü örtülü buzul mu olduğu nesnel olarak tartışılmamıştır. Çünkü belirtilen çalışmanın amacı daha çok Pleyistosen buzullaşmasına ait aşındırma ve biriktirme şekillerinin incelenmesidir. Tartışma yazarı ise, yaptığı değerlendirmeyi sadece uzaktan algılama yöntemini kullanarak ve önceki bir çalışmaya dayanarak yapmaktadır. Bu durumda tartışma yazarı tarafından yapılan kritiklerin sınırlı olması ve hatalar içermesi kaçınılmazdır. Makalede anlatılan oluşumlar şüpheye gerek bırakmayacak biçimde kaya buzullarıdır. Bölgede bazı sirk kesimlerinde şüphesiz döküntü ile örtülü ya da çıplak halde güncel buzullar yer almaktadır. Ancak yayında kaya buzullarına odaklanıldığı için güncel buzullardan bahsedilmemiştir. Uluslararası alanda periglasyal şekil olarak belirtilen kaya buzulları, yazarlarca da bu kapsamda değerlendirilmiştir.
This article, was written in response to the criticism of our article “Rock Glacier Formations in the Karçal Mountains” published in Geoscience journal in the 2nd volume of the 36th issue. This article is to classification of the rock glaciers and identification of their geographical features which were recognized during the observations in the field work on the Karçal Mountains. In this context, based on a work by Gürgen and Yeşilyurt in 2012, authors argues that the formations mentioned by us are debris covered glaciers. This judgement is based on field observations of previous studies. So there has never been a debate on whether these are ice bearing rock glaciers or debris covered glaciers due to not having a different methodology than this study. Because the purpose of the aforementioned study was to investigate the erosion and deposition patterns of glaciation in Pleistocene. However, the author makes his assessment only by using the remote sensing method based on a previous work. That is why it is inevitable for his assessment to contain some shortcomings and errors. There is no doubt that these are rock glacier formations as described in publication. In the region, there are, of course, some new debris covered or naked cirque glaciers. Nevertheless, the focus of this work is rock glaciers; therefore, actual glacier formations are taken out of this work. Specified as periglacial formations in the international arena, rock glaciers are also assessed by us in this context. As stated in the international arena rock glaciers form of periglacial, authors also assessed in this context.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |