Tarih boyunca insanlar tarafından yapılan sportif faaliyetlerin, günümüzde sosyal ve ekonomik yönden değer arz etmesi ve belirli hallerde içerdiği rekabet unsuru bağlamında düzenli bir şekilde yapılması, bu disipline özgü bazı kuralların varlığıyla mümkün olmuştur. İnsanların sportif faaliyetlerde bulunma ihtiyacının yanında, zaman içinde bu faaliyetlerin yapılabildiği elverişli ortamın oluşturulması da bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle profesyonel anlamda sportif faaliyetler icra edilirken; sporcular, antrenörler ve seyirciler gibi pek çok aktör bir arada yer almaktadır. Bu kapsamda sportif faaliyetlerin yerine getirilmesi sürecinde bu öznelerin birbirleriyle olan ilişkilerinin hukuki olarak düzenlenmesi ve olası hukuka aykırı durumların önüne geçilmesi bakımından, idari makamların bazı pozitif yükümlülükleri söz konusu olmaktadır. İdari makamlar tarafından yerine getirilen ve tarihsel olarak öncel nitelikte olan kamu güvenliğine dair faaliyetler, kamu düzeni olgusunun korunması, bozulmuşsa yeniden sağlanmasına yönelmektedir. Bu doğrultuda sportif faaliyetler yerine getirilirken veya yerine getirilmeden önceki aşamada idari makamların, kamu düzeninin bozulmamasına yönelik olarak bazı tedbirler alması ve gerektiğinde anayasa ve ilgili kanunlardaki sınırlamalara bağlı olmak kaydıyla bireylerin temel hak ve hürriyetlerine müdahale edebilmesi gündeme gelmektedir. Bu kapsamda çalışmada, öncelikle sportif faaliyetler ve kamu düzeni kavramı arasındaki hukuki ilişki ele alınacak; sonrasında yargı kararlarından yararlanmak suretiyle sportif faaliyetler bakımından kamu düzeni kavramının etkilerinin neler olduğu irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |